Sayfalar

Sinekli Bakkal Kitap Özeti (Halide Edip Adıvar)

Sinekli Bakka (Halide Edip Adıvar)
Bulunduğu semtin adini almiş olan bu dar sokak,sinekli bakkal’dır. Dünyanin herhangi bir yoksul mahallesinden pek farkli olmayan,bir geçitten çok bir toplanti yeri gibidir. Bu sokakta oturanlardan biri,mahalle imamidir. Onun kizi emine, kiz tevfik diye anılan bir halk sanatçısıyla evlenir. Bu Tevfik,ortaoyunu,karagöz gibi şeylerle vakit geçirir. İnadını ve iradesini anasından,yeteneklerini ise babasindan alan bir kızları dünyaya gelir. Rabia, Emine,T evfik’le birlikte,sokaktaki İstanbul bakkaliyesi’ni işletmektedir. Babasi imam ise Rabia’yı biraz büyünce,hafiz yapar. Mahallenin kibar konaği’da vardir:Selim Paşa konağı. bu konak başlı başına bir alemdir. Selim paşa’nın hanımı dünyanın tadını çıkarmış bir kadındır. oğlu Hilmi ise, Jön Türklerle teması olan bir ihtilalcidir. büyüklük peşinde bir hayal adamı. Konağa giren,çıkan pek çoktur. Peregrini adında bir İtalyan piyanist,Vehbi Dede adında bir mevlevi dervişi bunlarin başlıcaları arasındadır.
Rabia, Mevlit ve Kur’an okumadaki şöhreti ile Selim Paşa konaği’na kapılanır. Peregrini’yi orada tanır. Bu parasi bol,akli kıt sanılan sanatçıyla anlaşılır. Vehbi Dede’den musiki dersleri alır. mahallenin cücesi Rakim Amca, İstanbul bakkaliyesi’nisürekli müşterilerinden, tevfik en yakın arkadşlarındandır. Tevfik’ in en yakın arkadaşlarındandındır. Tevfik,fırsat buldukça Karagöz oynatır. Ama başka işlerde görür. Ozaman, Fransız postahanesi bizimkinden ayrı olduğu ve feslilerin öyle yerlere girmesi uygun olmadığı için Hilmi’ye Paris’ten gönderilen (zararlı ) gazete ve kitapları,Tevfik, Ortaoyunundaki ustalığı sayesinde kadın kılığına girip almakta, Hilmi’ye götürmektedir. Bir gün, bu kılıkla yabancı postaneye girdiği saptanır ve yakalanır. Tevfik’in yakalanmasına sebep olan,kayın pederi olan imamdır. Çünkü İmam,bu günah işleyen soytarıyı hiç sevmez. Onu haber verir. Tevfik, Zaptiye dairesinde Göz Patlatan Hakkı adındaki zorbanın sıkı işkenceleriyle sorguya

Rush Oyunu

Rush bir zeka oyunudur. küpleri değişik yönlere yönlendirerek gitmesi gereken yerlere götürüyorsunuz. Oldukça güzel grafikleri ve efektleri olan bir oyun oyun patlayan küpler yok olup başka bir yerde çıkan küpler vs.. (Oyun Tam Sürümdür)

25 Şubat 2011 Cuma

Sihirli Küre

Öncelikle konsantre olun ve daha sonra 0 ile 99 arasında bir sayı tutun tuttuğunuz bu sayının basamaklarını birbiri ile toplayın ve çıkan sonucu tuttuğunuz sayıdan çıkartın çıkan sonucu sağ taraftaki listeden sembolüne bakın ve küreye tıklayın. Sembolün kürede belirdiğini görüceksiniz.
Örneğin: Tutuğumuz sayı 22 basamaklarını toplarsak 2+2=4 yapar. bu sayıyı tuttuğumuz sayıdan çıkartırsak 22-4=18 olur. 18 sayısının sembolüne bakıp küreye tıkladığımızda kürede bu sayının yanındaki sembolü görürüz. Semboller her seferinde değişmektedir.

24 Şubat 2011 Perşembe

Günlük Burç Yorumu



Burcunuzu seçin, falınızı okuyun



Muneccim.com 'un katkılarıyla

Eylül Kitap Özeti (MEHMET RAUF)

KİTABIN  KONUSU :     
Süreyya ve onun karısı Suat ve akrabaları olan Necip Bey ile aralarında geçen olayları anlatmaktadır.
KİTAP  ÖZETİ:
 Süreyya ve karısı Suat’ la birlikte babasının evinde oturmaktadır. Ama bu halden memnun değildirler. Babası hem yaşlı, hem dediği dediktir. Onun yüzünden her yaz  bir tane taş ocağına benzeyen köye gelirler ve orada sıkıntıdan patlarlar. Suat bu arada başka olaylardan da sıkılmaktadır. Suat’ ın kardeşi Hacer  akrabası olan Necip Bey’ le gönül eğlendirmektedir. Hacer evli ve eşi de onun için herşeyini verecek nitelikte bir eştir. Daha sonraları Suat ile Süreyya birlikte mutlu bir şekilde yaşayabilmenin yolunu aramışlar ve bulmuşlardır. Suat Hanım gizlice babasından para isteyip eşi için bir yalı kiralar. Kocası bu duruma çok sevinir. Necip de hem dostarı hemde akrabaları  olarak Suat ve Süreyya’ nın yanına gelir. Süreyya için yelkenle gezmek ve balık tutmak vazgeçilmez bir zevktir. Süreyya bu alışkanlıklarını sürdürürken  Suat  da Necip’le birlikte piyano çalmaktadır. Başbaşa geçen bu uzun yaz tatilinin sonlarında Necip Bey birşeylerin olduğunu, Suat Hanım’a aşık olduğunu anlar. Bu durumdan kurtulmaya çalışsada başarılı olamaz. Sonunda çare olarak onların yanından ayrılmaya  karar verir. Giderkende Suat’ın eldivenlerinden bir tanesini izinsiz olarak hatıra olması için alır.Daha sonraları Necip’in tifoya tutulduğu öğrenilir. Süreyya ve Suat buna çok üzülürler. Tehlike devresi geçince Necip’in yanına giderler. Necip hastalığın etkisiyle sinir yorgunluğu içerisindedir. Hacer Necip’in hastalığı sırasında yanında bulunmuş ve o sıralarda Necip’in kendiden  geçmiş olduğu  zamanda yastığının altından bir bayan eldiveni bulmuştur. Hep birlikte hasta hakkında konuşurlarken Necip’in annesi eldiveni gösterir. Suat

Erikler Çiçek Açtı Kitap Özeti (ESAT MAHMUT KARAKURT)

ROMANIN KONUSU: 
Bir Kurmay Binbaşının Hong Kong’a gönderilmesi ve burada başına gelen olaylar anlatılıyor.
ROMAN ÖZETİ:
Bir kurmay binbaşı olan Orhan Bey, Hong Kong’ta meydana gelen terör olaylarından sonra Hong Kong’a gönderilir. Bindiği uçakta Madelena adında bir kadınla tanışır.
Bindikleri uçak, kötü hava şartlarından dolayı Şam’a zorunlu iniş yapar. Uçak Şam’a indiğinde bütün yolcular kendilerine bildirilen otele gitmek için uçağı terk eder.
Madelena bir uyuşturucu kaçakçısıdır ve Şam’da kaldıkları otelde Şam polisi tarafından tutuklanır. O ana kadar topal taklidi yapan kadının aslında topal olmadığı, bunu kendisini aciz göstermek için kullandığı anlaşılır.
Orhan Bey yoluna devam eder. Hong Kong’a vardığında onu bir İngiliz teğmeni karşılar ve kalacağı otele götürür.
Komünist bir örgüt Hong Kong’ta terör eylemleri yapmaktadır ve Orhan Bey de buradaki İngiliz ve Amerikan subayları ile birlikte bu örgütü çökertmek için çalışacaklardır.
Orhan Bey boş kalan zamanlarında sivil olarak gezer ve kendisini milyoner bir tüccar olarak tanıtır. Bu sayede bir kadınla tanışır ve samimi bir dostluk kurar. İsmi Çing Çung olan bu kadın evlidir ve oldukça zengindir. Zamanla Orhan Bey’e aşık olur. Orhan Bey’in tesadüfen tanıştığı bu kadın terörist örgütün patronu olan Pavlof’un karısıdır. Orhan Bey, Madam Çing Çung’u Hong Kong’un en zengin insanlarından biri, Madam Çing Çung da Orhan Bey’i zengin bir tüccar olarak tanımaktadır.

23 Şubat 2011 Çarşamba

Devlet Ana Kitap Özeti (KEMAL TAHİR)

Olay:
Notüs Gladyüs, burada geçici olarak konaklamaktadır. Bu hanı Mavro ablası Liya ile birlikte işlemektedir. Notüs Gladyüs’ ün Türkopol Uranha isminde arkadaşı vardır. Notüs Gladyüs, oldukça alçak ve karaktersiz bir kişidir. Karanlıktan yararlanarak Liya’nın odasına girer ve ona tecavüz etmeye kalkar ancak Liya’nın elindeki bıçağın zehirli olduğuni söylemesi üzerine bu emelini gerçekleştiremez. Diğer yandan Liya, Türk genci olan Demircan’a aşıktır.
Bir gün Liya ile Demircan’ı buluşma halinde yakalar ve acımadan Demircan’ı öldürür aynı zamanda Liya’ ya tecavüz eder. Yardımcı Türkopal Uranha’dır.
Bu olay Osmanlı aşiretinde Osman Bey’in oğlu Orhan ve Demircan’ın kardeşi Kerim tarafından görülür.
Kerim, olay karşısında şok geçirir inanamaz. Orhan Bey Kerim’i yatıştırır ve olaydan bütün söğüt haberdar edilir. Diğer yandan Demircan’ın annesi Bacıbey oğlunun ölümüne fazla bir tepki göstermez. Bu fuygunsuz durumda öldürülmesinin yiğitliğe yakışmadığı düşencesiyle tepkide bulunmamıştır. Ancak yüreği ağlunun kin acısıyla yanmaktadır.

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap Özeti (Peyami Safa)

KİTABIN KONUSU:
Çocukluğundan beri bacağından rahatsız olan ve kimseyi dinlemeyen birisinin, hayaller peşinde koşarken başından geçen olaylar.
KİTABIN ÖZETİ:
Yazarın küçüklüğünden beri çektiği hastalık onu hastahanelerden tiksindirmiştir. Fakat durumu ciddiyetini korumaktadır. Annesi ile kenar mahallelerin birinde virane ahşap bir evde yaşamaktadır.
Bir gün ameliyat olması gerektiğini öğrenip hastahaneden döndüğünde evde annesini bulamaz ama odanın halinden annesinin şiddetli bir baş ağrısı geçirdiğini anlar. O sırada annesi gelir. Yazar ise annesini üzmemek için ona gerçekleri anlatmaz. Kendi doktaruna gidip ona gözükmesi gerektiğini söyler. Annesi yazarın Erenköye gideceğini öğrenince paşanında onu merak ettiğini söyler. Ertesi gün yazar önce paşaya gider. Paşa ilk olarak sağlık durumunun nasıl olduğunu sorar yazar da kaçamak cevaplar vererek olayı geçiştirir. Daha sonra odaya Nüzhet gelir yazardan getirmesini istediği kitapları alır. Kızı gidince paşa yazara bir de doktor Ragıp Bey’ e görünmesini tavsiye eder. Paşanın uzaktan akrabası olan yazar küçük yaşlardan beri onunla konuşur, ona kitap okur. O akşam yine bir roman okumaktadır fakat paşa uyuyunca Nüzhet’ le birlikte beahçeye gider ve muhabbet ederler. Yazar on beş yaşında ve aralarında dört yaş olmasına rağmen Nüzhet’ i sevmektedir. Ancak onun da aynı duyguları hissetiğinden emin olmaz. Bahçede konuşurken doktor Ragıp’ ın Nüzhet’ i istediğini duyunca önce üzülür ama Nüzhet oralı olmayınca, duyduğu şüpheye rağmen keyfi yerine gelir. Daha sonra Nüzhet annesinin isteği üzerine uyumaya gider ve yazar da kendine olan tüm güvenini kaybeder.

Sergüzeşt Kitap Özeti (Samipaşazade Sezai)

KİTABIN KONUSU:
Evinden ayrılan küçük bir kızın başından gecen olaylar dramatize edilerek anlatılmıştır. Kızın başından gecenler oldukça acıklıdır. Uzun bir süre kölelik hayatı yaşamıştır.
KİTABIN ÖZETİ:
Evinden ayrılıp bir gemi ile yurdundan uzaklaşan küçük kız, onun gibi başka bir esir kız ile birlikte neresi olduğunu bilmediği bir yere getirilmiştir. Bu kızı bundan sonra birçok sürprizler beklemektedir.
İlk olarak kız (henüz bir ismi yoktur), yaşlı fakat zengin bir kadını yanına ona hizmet etmesi amacıyla satılmıştır. Küçük kız burada tam bir esaret hayatı yaşamaktadır. Sürekli olarak buradan nasıl kurtulabileceğinin planlarını yapmaktadır. Bu evin hanımının yanı sıra hanıma hizmet etmekte olan başka bir kadın da kıza baskı yapmaktadır. Bu durum kızı yıpratmakta, zaten bir umudu olmayan yaşamdan onu iyice somutlamaktadır. Bir gün kız bu evden kaçmayı iyece kafasına taktığı bir anda bir gece yarısı evden kaçar. Çevreyi pek tanımadığı için saatlerce yürür fakat bir yerede yorgun bir şekilde yere yığılmaktan başka çaresi yoktur. Yerde kaldığı bölgede bir evin bahçe kapısının önüdür.
Sabah olunca evin hizmetlilerinden biri kızı farkeder ve onu içeri almak için yaşlı ev sahibine danışır. Oda bunu çok olumlu bir şekilde karşılar ve hemen yardım etmek niyetiyle onu yanına alır. İlk olarak karnı doyurulur, güzel bir uyku çektirirlir. Daha sonra kız kendine gelince ona neler olup bittiği sorulur. Oda analatır evin hanımı kızın yaşadıklarını duyunca çok üzülür ve ona yardım edeceğini söyler, kızdabuna çok sevinir. Evin hanımı ona sahibinden izin alacağını ve artık kendi yanında kalacağını söyler. Bunun için hanımı kızın kaçtığı eve gider. Ve

Küçük Ağa Kitap Özeti (Tarık Buğra)

KİTABIN KONUSU :
Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı Devleti eski gücünü,heybetini kaybetmeye başlamış,isyanlar ve işgallerle zayıf duruma düşmüştür. Kitapta , bir Anadolu kasabası olan Akşehir’den yola çıkılarak ,kurtuluş mücadelesinin bir bölümü anlatılmaktadır.Olaylar Akşehir’in bir kasabasında başla ve gelişir.
KİTABIN ÖZETİ :
Dünya Savaşı resmen sona ermiş olmakla birlikte , Osmanlı Devleti üzerinde yarattığı etkiler tüm gücüyle devam emektedir.Savaş sonrası bir çok asker memleketlerine geri dönmüştür.Zayiatın büyüklüğü evlerine dönen erlerin çoğunun gazi oluşuyla daha da iyi anlaşılmıştır.Bu erlerden biri de Salih adlı Akşehirli bir askerdir.Memleketine döndüğünde kaybettiği kolunun acısıyla beraber , ülkenin durumunu daha acı bir şekilde anlayan Salih gittiğinden beri çok şeyin değiştiğini görür.Önceleri dost olarak yaşayan Rumlar ve kendi halkı şimdi birbirinden soğumuştur.Salih’in samimi arkadaşı olan Niko da bir Rum dur ve gelişmelerden o da etkilenmiştir.Yavaş yavaş Yunan ve İngiliz ordularının işgal haberleri gelmekte ve iki halkın birbirine olan düşmanlığı artmaktadır.Salih ise yüzyıllardır Osmanlı himayesinde rahatça yaşayan Rumların bu davranışını bir ihanet olarak görmekle beraber arkadaşı Niko’dan kopamamaktadır.Rumlarla olan dostluğu kasabalı tarafından fark edilir ve kasabalı Salih’i dışlar.Salih artık sürekli Niko ve O’nun çevresiyle dolaşır olmuştur.Artık Osmanlı ve Padişaha olan güvenci de sarsılmıştır.Kaybettiği kolunun hayatına tesiri büyük olmuştur.Kimsenin O’na hak ettiği saygıyı göstermediğine inanan Salih kendini namazdan niyazdan çekmiştir.Öte yandan halk işgallere tepkisiz kalmama kararı almıştır fakat bunun kimin önderliğinde yapılacağı karmaşası vardır.

Define Adası Kitap Özeti

Kitap Hakkında Bilgi:
Define Adası İskoçyalı yazar Robert Louis Stevenson’un yazdığı bir macera romanıdır. Ayrı bir kitap olarak 1883 senesinde çıkan bu yapıt, daha önce 1881-1882 yıllarında bir çocuk dergisinde diziler halinde yayınlanmıştır.
Tüm romanların belki de en çok işlenenidir. Tropikal adalar, x işaretli hazine haritaları ile tek gözü kör ve bantlı, bir eli kancalı, omuzunda papağanı ile belleğimizde canlandırdığımız korsan kavramları üzerinde Define Adasının büyük etkisi olmuştur.
Stevenson Define Adası’nı yazmaya başladığında 30 yaşındaydı, bu onun bir romancı olarak ilk başarısı olacaktı. İlk onbeş bölüm 1881′de İskoçya yaylalarında bulunan Braemar’da yazıldı.
Kitap Özeti:
Babam, annem ve ben İngiltere’nin batı sahillerinde, küçük bir kasabada, küçük bir hanı işletiyorduk. Ben, on on iki yaşlarıdayken, bir gün hana iri yarı, kir pas içinde, suratında yara izi olan, denizci birisi geldi. Hanımızı beğendiği için kalacağını, fazla yemek ve yer seçici olmadığın belirtti ve üç altını çıkartıp masanın üzerine avans olarak koydu.
Bir gün bana, dikkatli olup, bir ayağı tahta olan bir denizciyi gördüğümde, kendisine haber verirsem, ayda dört peni kazana­cağımı söyledi. Ben de kabul ettim. O günden sonra gözümü dört açtım.
Akşamlan içiyor, maceralarım anlatıyor, milleti kendisini dinlemesi için zorluyordu. Müşteriler ondan çekindikleri için seslerini çıkaramryorlardı ama her geçen gün de handan çekiliyor­lardı. Babam, “eyvah, bu

Yaprak Dökümü Kitap Özeti (Reşat Nuri Güntekin)

KİTABIN KONUSU
Gelenek göreneklerine bağlı, özellikle ahlaki konularda çok titiz olan Ali Rıza Bey ile batılılaşma hareketine karışarak daha zengin bir hayat yaşamak isteyen çocukları arasındaki çatışma işlenmiştir.
KİTABIN ÖZETİ
Ali Rıza Bey, hayatını memuriyetle devam ettiren, namusuna ve ahlaka son derece düşkün beş çocuklu bir ailenin babasıdır. Trabzon’da çalıştığı bir iş yerinden ayrıldıktan sonra İstanbul’a gelip Bağlarbaşı’ndaki babadan kalma eve yerleştiler. Bir süre işsiz gezdikten sonra, Muzaffer adındaki eski öğrencisinin ona sağladığı imkanla işe girer.Her şey kızları Leyla ve Necla’nın arkadaşları olan Leman’ın Ali Rıza Bey’den iş istemesiyle başlar. Ali Rıza Bey Leman’a çalıştığı yerde bir iş bulmuştur; fakat Leman bir süre sonra patronu Muzaffer Bey’le bir ilişki yaşar ve hamile kalır. Ali Rıza Bey bunu duyunca kendini suçlar ve Muzaffer Bey’den Leman ile evlenip onun namusunu temizlemesini ister.Patronu bunu kabul etmeyince Ali Rıza Bey bu olayı gururuna yediremeyip işten ayrılır. Daha sonra oğlu Şevket’in bir iş bulduğunu öğrenince bir parça sevinmiştir. Fakat bir süre sona Ali Rıza Bey’in karısı Hayriye Hanım ve kızları Necla ile Leyla artık eve para getirmediği için ona saygı duymuyorlar ve onu aşağılıyorlardır. Bir gün, Şevket işyerinde evli bir kadınla ilişkiye girdiğini ve o kadınla evlenmek istediğini söyler. İlk başta Ali Rıza Bey bu olaya itiraz etse de daha sonra Şevket’in Ferhunde ismindeki kadını ne kadar çok sevdiğini görmüştür. Fakat, gelin Ferhunde eğlenceye ve modern hayata alışkın biridir ve evde gece toplantıları yapılmaya başlanır. Evin ortanca kızları olan Necla ve Leyla’nın eğlenceye ve lükse olan düşkünlükleri artar.Böylelikle Ferhunde’nin evdeki hakimiyeti iyice artar. Evin en

17 Şubat 2011 Perşembe

Adı Aylin Kitap Özeti (Ayşe KULiN)

KİTABIN KONUSU : Bu kitap, kökleri Giritli Deli Mustafa Naili Paşaya kadar uzanan bir ailenin kızı olan Aylin DEVRİMEL ‘in fırtınalı yaşamının öyküsüdür.

KİTABIN ÖZETİ :
Lise yıllarında uzun boylu ve sıka bir kız olan Aylin zamanla güzelleşmiş ve bir gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde buluşurlar otelde prens olduğu söylenen bir Arap’la tanışır ve bu tanışmanın sonunda prensle görkemli bir yaşantı için evlenir Prenses olur. Ancak her şey düşündüğü gibi gitmez Prens Senusi doğu kültürü ile yetiştiği için batı kültürü ile yetişen Aylin’e ters gelmekte zamanla Aylin’in özgürlüğü kısıtlanmaktaydı evliliğe başladığı gibi sakin değil büyük bir kaçışla son buldu; yaz sonunda Aylin, ablası Nilüferle Cenevre ye gider. Yaşamanın ideali olan tıp okumaya karar verir ve büyük uğraşlar vererek Neuchatel Üniversitesine kayıt yaptırır. Okulun ilk yıllarında hayatında çok büyük değişiklikler yaparak, ihtişamlı hayatından sıyrılarak sade bir öğrenci olur. Tek hedefi olan tıp fakültesini bitirmek için çok çalıştı daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardımcı olan Jean-Pierre ile evlendi. İki öğrencinin bu evliliği zaman içinde Aylin’in dış görüntüsünde olduğu kadar iç dünyasını da değiştirecektir. Aylin Jean-Pierre ile birlikte yaşadığı günlerde tıp ilmi ile yakından tanışıp ufkunun penceresini o zamana kadar hiç bilmediği yepyeni bir dünyayı ardına kadar açacak peşinden koştuğu gerçek zenginliğin dış dünyanın görkemli vitrinlerinde değil de insanlığın iç aleminde bulunduğunu öğrenecekti. Okul sonunda Jean-Pierre Nos Alamus’taki nükleer araştırma merkezinden geri çeviremeyeceği bir teklif aldı. Aylin de New Rachel Hospital Medical Center’dan teklif aldı ; onların birbirlerine karşı olan sorumlulukları

Acımak Kitap Özeti (Reşat Nuri GÜNTEKİN )

KİTABIN KONUSU:
Bir öğretmenin ,babasının günlüğünü okuyarak geçmişi ile ilgili doğruları bulması.
KİTABIN ÖZETİ
Zehra kasabanın en tanınan kişisidir.Çok iyi bir öğretmen olup sevilen birisidir.Fakat geçmişte yaşadılarından dolayı acıma duygusundan yoksundur.Bir gün Maarif Bey gelip bir mektup verir.İstanbul’dan cağrıldığını ve babasının çok hasta olduğunu söyler.Ama o bunu kabul etmez .Çünkü küçükken annesinin ,ablasının ve kendisinin başına gelen bütün olaylar hep onun yüzündendir.Belli bir süre sonra baskıya dayanamaz.İstanbul’a gitmek üzere trene biner.Trende hep babasının annesine ,ablasına bağırmasını,sarhoş sarhoş eve gelmesini düşündükçe ona nefreti artar.Üstelik komşuları olan Necip Bey ve ablasının o kadar iyiliğine karşın onlarlada kavga etmiştir.İstanbul’a gelipte verilen adrese gittiğinde yaşlı bir adam ve kadın onu beklerl.Onlar babasının öldüğünü söylerler.Ondan kalan birkaç eşya ve sandık verirler.Akşam uykusu gelmeyince kutuyu açar.Birkaç eşya ve bir günlük bulur.Günlüğü okumaya başlar.Günlük babasının ilk memur olduğu yıldan başlar.Birkaç

Vatan Yahut Silistre Kitap Özeti (Namık Kemal)

Vatan Yahut Silistre Kitap Özeti
Kitabın Adı : Vatan Yahut Silistre
Yazarı : Namık Kemal
Kitabın Özeti
KONUSU: Siliistre bugünkü Bulgaristan’da Tuna ırmağının kıyısında, bir kenttir. 1388 yılında Türkler tarafından fethedilen Silistre, 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında çok kalabalık bir Rus ordusu tarafından kuşatılmış, Musa Hulusi Paşa kumandanlığındaki Türk kuvvetleri kırk gün boyunca, kaleyi kahramanca savu­nurlar.

Murtaza Kitap Özeti (Orhan Kemal)

Kitabın Konusu: Murtaza’nın unvan namus şeref işini hakkıyla yapma uğruna yaşadığı olaylar edindiği düşmanlıklar ve yaptığı mücadele anlatılır.

Kitabın Anafikri : İnsanın sorumlulukları vazifesi hayatındaki her şeyden önce gelmelidir.

Yardımcı Fikirler:
1)İnsan vazifesini hakkıyla yerine getirmelidir.
2)İnsan hayatında sorumluluklarına paradan daha çok önem vermelidir.
3)İnsan vazifesini yaparken akrabalarına yakınlarına torpil geçmemelidir
4)Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken iyi yetiştirmelidirler.
5)İnsan hayatında paradan daha önemli şeyler olduğunu unutmamalıdır.
6)Çalışanlar görevlerinde üstlerine karşı saygılı olmalıdır.
7)İnsanları düşünceleri alay konusu yapılmamalıdır.
8)Çocuklar babalarını kandırmamalıdır ve karşı gelmemelidirler.
9)Resmi yerlerde memur gibi üst görevlilere torpil geçilmemelidir.

Ömer’in Çocukluğu Kitap Özeti (Muallim Naci)

Ömer’in Çocukluğu Kitap Özeti
Kitabın Adı : Ömer’in Çocukluğu
Yazarı : Muallim Naci

Türk edebiyatının önemli ve yenilikçi isimlerinden biri olan Muallim Naci’nin çocukluk hâtıralarından oluşan “Ömer’in Çocukluğu” isimli eserinde yazar, kendine özgü çocuk dünyasını, mahallesini, arkadaşlarını, ailesini, hocalarını bize anlatıyor. Ama bu anlatımı öyle güzel bir üslûpla yapıyor ki zaman zaman Ömer’le ağlıyor, bazen de Ömer’le eğleniyoruz ve yaşadıklarıyla heyecanlanıyoruz. Yazarın dili o kadar tatlı ve cazip ki, o dönemden bu yana çocukluğun tadının hiç değişmediğini fark ediyoruz sayfalar arasında dolaşırken.

Gulliver’in Gezileri Kitap Özeti (Jonathan Swift)

Gulliver’in Gezileri
‘Gulliver’in Gezileri’, dört ayrı yolculu u anlatır. İlk yolculuk cüceler ülkesine, ikincisi devler ülkesine, üçüncüsü ise bilim adamlarının yaşadı ı uçan adayadır. Bu üç bölüm de siyasetin ve bilim dünyasının bir parodisini içerir.

Son bölüm ise Houyhnhnm’ler ile Yahoo’ların ütopik ülkesine yapılan yolculuktur. Bu ülkede atlar, yani Houyhnhnm’ler, aklı başında yaratıklardır ve kardeşlik için kurdukları uygarlıkta yaşamaktadırlar. Dillerinde, ‘yalan’ sözcü ü bile yoktur.
Biyolojik olarak insan türünden gelen Yahoo’larsa, tamamen vahşi ve erdemden yoksundurlar. Atların, insanları ahırların hizmetçileri olarak kullandıkları bir ülkede yaşarlar.
Gulliver, atların uygarlı ını anlata anlata bitiremedi i gibi onlara öyle hayran olur ki, ülkesine döndü ünde insanların ne görüntüsüne ne de kokusuna dayanamaz. Kendisine iki at satın alıp bütün vaktini onlarla birlikte ahırda geçirmeye başlar.
Başka bir özet
Macera tutkusuyla yola çıktığı geminin batmasıyla minik insanlar ülkesine düşen Gulliver; ilk yolculuğunda Lilliput’lulara yardım etmesine karşılık, onların düşmanı olan Blefuscudia ülkesi insanlarını tamamen Lilliput’luların kölesi yapmadığı ve karşı tarafın donanmasını ellerinden aldığı için ölüm tehlikesiyle karşı karşıya

Tom Sawyer Kitabının Özeti (Mark Twain)

Tom Sawyer Kitabının Özeti Kitap Özetleri
Kitabın Adı: Tom Sawyer
Yazarı:Mark Twain
Çeviren: Nalan Hızal

Kitabın Özeti
Hikayede Tom‘un cezadan kurtulmak için herkesi şaşkına çevirecek zeka oyunlarını ve sonunda bunlardan nasıl kurtulduğunu yazıyor. Tom hikayede kendi dünyasında (nehirlerin, ormanların, mağaraların ve adaların dünyasında) bir kahraman gibi yaşar.
Tom, Missouri’ye bağlı St. Petersburg köyündeki “haşarı” çocuklardan biridir. Pervasız, tembel, çıldırtıcı ölçüde meraklı olan bir okul çocuğu ve teyzesi Polly Teyze için tam bir baş belasıdır. Bir gün Tom, Huck, Joe herkesten gizli bir plan yapar ve adaya kaçar. Herkes onları öldü sanıp cenaze töreni yapar ama törende ortaya çıkınıca herkes oyun olduğu anlaşılınca herkes onlara karşı tavır alır. Ama Tom ve Huck bu iştende kasabada yaşayan Bayan Douglas’ı öldürmek için plan yapan haydutları ortaya çıkararak kurtulur. Daha sonra haydut Kızılderili Joe’yu hapse atarlar. Ve onun definesinin yerini tek bilenler olarak Tom ve Huck defineyi yerinden çıkarır zengin bir hayat sürerler.
Hikayedeki Kişiler :
Tom Sawyer: Haylaz ve yarmazda olan zeki bir çoçuktur.
Huckleberry Finn: Mahallenin en haylaz çocuğu olan Huck, Tom’dan eksik bir yanı olmayan mahalle çocukları haricinde kimsenin sevmediği biridir.
Polly Teyze:İyi kalpli ama çok sinirli görünen ve yaşlı bir kadındır.
Joe:İçine kapanık olan Joe kendi dünyasında korsan olmak isteyen bir çoçuk.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Bulmaca Sözlüğü Z Harfi


Zaç yağı,sülfirik asit.:KARABOYA

Zakkum : AĞI AĞACI

Zaman,vakit (yerel sözcük) :ADAR

Zamanbilimi.Zaman dizini. : KRONOLOJİ

Zamansız,uygun zamanda olmayan. :   NAGAH

Zambakgillerden bir kır bitkisi,mahmur çiçeği.:ÇİĞDEM

Zambakgillerden,beyaz renkli ve güzel kokulu bir çiçek. :   SÜMBÜLTEBER

Zambakgillerden,soğanından ilaç olarak yararlanılan bir takım maddeler elde edilen bir bitki.:ADASOĞANI

Zambiya’nın başkenti. :  LUSAKA

Zamir. : ADIL

Zamklı cila. :  LIKA

Zar ile oynanan kumar.:BARBUT

Bulmaca Sözlüğü Y Harfi


Yaban armudu. : AHLAT

Yaban gülü.: NESTEREN

Yaban havucu.:KARAKAVZA

Yaban kazı.  :  LÖKEŞE:   SAKARMEKE

Yaban kedisi.:GAPAR.:OSELO

Yaban mersini. :  KEÇİ YEMİŞİ

Yaban sümbülü adıyla da bilinen bir kır bitkisi.:KEDİNANESİ

Yaban tere’si. : HOROZCUK

Yabancı devlet elçiliklerine ait arabaların plakalarında kullanılan kısaltma.Kor diplomatik.:CD

Yabancı korkusu.XENOFOBİ

Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. : AKSEPTANS

Yabancı ülkelerde,doçent olmak için sınav vermiş kimse,doçent.:AGREJE

Bulmaca Sözlüğü V Harfi


Vade. :   ÖNEL

Vadi. : KOYAK

Vahşi hayvan barınağı,kovuk. :  İN

Vahşi orman.:ECEME

Vakti gelmeden ölü doğan yavru.:BAĞAN

Vaktinden önce,erken doğmuş bebek.: PREMATURE

Vali  : İLBAY

Van  gölünün  kuzey  batısında  Muradiye  ovasında  Urartu  döneminden  kalma  kaleye verilen ad.  :  KEÇİKIRAN

Van Gölü kıyısındaki Urartu   kenti. : ABAİNDİ

Van’ın Erciş ilçesinde bir kaplıca.:HASANABDAL

Van’ın güneydoğusunda yüksek bir dağ kütlesi.:İSPİRİZ

Vantuz  : ÇEKMEN

Bulmaca Sözlüğü Ü Harfi


Ücretle çalışan kimse.:ECİR

Ücretli Osmanlı askeri.:KAPIKULU

Üç ayaklı çember veya üçgen biçiminde demir destek.: SACAYAK

Üç Bergama Kralının ortak adı. : ATTALOS

Üç boyutlu sinema tekniği.:SİNERAMA

Üç direkli yelkenlilerde mizana direğinin en altta bulunan sereni.  :  FOA

Üç katlı bir balık ağı. : DİFANA

Üç telli bağlama.:YONGAR

Üç telli bir Rus sazı.:BALALAYKA

Üç telli ve perdesiz Japon lavtası. : SAMİSEN

Üç veya daha çok direği bulunan gemilerde  arka direk. :  MİZANA

Üç veya daha çok sayıda halat telinden elle örülerek yapılmış kısa ip. :   TİRNELE

Bulmaca Sözlüğü U Harfi


Ucu  yanık odun. :  EKSİ: ESE

Ucu bucağı olmayan.:NAMÜTENAHİ

Ucu dövülüp fırça durumuna getirilen ve diş temizliğinde kullanılan ağaç. :  MİSVAK

Ucu halkalı cıvata.:MAPA

Ucuz,özenmeden ve bayağı cins ayakkabı yapan veya satan esnaf.:KAVAF

Uçabildikleri halde genellikle yürümeyi ve koşmayı yeğleyen 46 kuş türünün ortak adı.:TİNAMU

Uçaklarda pilot kabini .  : KOKPİT

Uçakların yanaştığı yer.  :APRON

Uçan avı bir noktaya çekmek için kullanılan içi doldurulmuş kuş.:PADALYA

Uçma korkusu.: AEROFOBİ

Uçuk sarı renkte,yağ kıvamında,güçlü patlayıcı özelliği olan bir madde.:NİTROGLİSERİN

Uçurum.  :   KALAR

Bulmaca Sözlüğü T Harfi


Tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış deri.:SAHTİYAN

Tabanı meşinden olan mest.Edik.: LAPÇİN

Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı.:GALOŞ

Tabiat,huy.  :  HASLET

Tabut. :   SAL

Tac Mahal’in bulunduğu kent. : AGRA

Tadarak kontrol etmek.:DEGÜSTASYON

Tadı ekşimiş ve buruk olan.  :  KEKRE

Tadı ve kokusu karabibere benzeyen bir tür baharat.:KAKULE

Tahıl için kullanılan sekiz kiloluk ölçek. :  ŞİNİK

Tahıl kuyusu. :   SARPIN

Tahıl tepsisi. : EVSECEK

Bulmaca Sözlüğü Ş Harfi


Şah İsmail’in şiirlerinde kullandığı mahlas.:HATAYİ

Şair bahşişi.:CAİZE

Şakaklardan sarkan saç lülesi. : ZÜLÜF

Şalgama benzeyen bir bitki.:ALABAŞ

Şalvarın üstüne giyilen ve önde uzun iki parçası olan bir giysi.:ÜÇETEK

Şaman. :KAM

Şamdan. : ÇIRAKMAN

Şampiyon : BÖKE

Şampiyon.Kahraman.Güçlü kimse. : BÖKE

Şanlıurfa yöresine özgü,dürüm gibi sarılmış yufka arasına ceviz doldurularak yapılan bir tür hamur tatlısı : ŞILLIK

Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde antik bir yerleşim merkezi.: NEVALİÇORİ

Şapka. :   KAPELA

Bulmaca Sözlüğü S Harfi


Sabah ve öğle arası. :  KUŞLUK

Saban demirinin toprakta bıraktığı iz. : ÇİZİ

Sabanın kaldırdığı toprak.  :   KESEK

Sabit fikir,saplantı. : İDEFİKS

Sabit manevralarda ve gemileri bağlamada kullanılan,üç veya dört kollu halat.:YOMA

Sabun otu,çevgen.:ÇÖVEN

Sac üstünde pişen yufkayı çevirmeye yarayan yassı tahta aygıt : ATARAÇ

Sacda pişirilmiş yuvarlak pide.  :  BAZLAMA

Saç kepeği,baş konağı.: DONRA

Saç kıvrımı.: LÜLE

Saç lülesi,zülüf.:BÜRÇÜK

Saç örgüsü. : BELİK

Bulmaca Sözlüğü R Harfi


Rabindranath Tagore’un ünlü romanı. : GORA

Raca. :   MİHRACE

Radyasyon dozu birimi.:REM

Radyasyon ölçümlerinde kullanılan temel birim.:BEKEREL

Radyasyon.:IŞINIM

Radyo  ve  televizyon  yayınlarında, film  seslendirmelerinde, hareketleri  izlemesi  gereken seslerin   doğal  kaynakların   dışında,  optik,  mekanik,  kimyasal   yöntemlerle gerçekleştirilmesi.: EFEKT

Radyumun simgesi. : RA

Raf. : SERGEN

Rafadan. : ALAKOK

Rahat eden. : MÜSTERİH

Rahim,döl yatağı.:UTERUS

Bulmaca Sözlüğü P Harfi


Padişah  ve  devlet  ileri  gelenlerinin  seferden  dönmeleri  dolayısıyla  yazılan  şiire verilen ad.  :   KUDUMİYE

Padişah III. Selim’in şiirlerinde kullandığı mahlas.  :   İLHAMİ

Padişah sarayında harem dairesi ile dış daireleri arasındaki bölüm.: MABEYİN

Padişah,sadrazam,vezirler ve yüksek dereceli devlet erkanının giydiği kavuk. :   YUSUFİ

Padişaha yakın olan görevliler,mabeyinciler. :   KURENA

Padişahın giyeceklerine bakan memur.:ÇUHADAR

Padişahların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere verilen ad,Sultanlar.SELATİN

Pafta.:YİVAÇAR

Pakistan’da müzik eşliğinde ve koro halinde söylenen şiirlerden oluşan tasavvuf musikisi türü. :KAVVALİ

Palamut balığının bir türü. : ALTIPARMAK

Palamut balığının iki kilodan büyük olanına verilen ad. :  ZİNDANDELEN

Palamut balığının iri bir türü.:PİÇUTA

Bulmaca Sözlüğü Ö Harfi


Öbek. :  İLE

Öbür dünya ile ilgili,ahret ile ilgili.:UHREVİ

Öbür dünya.:DARI BEKA

Öbür dünyada verilecek olan ceza.:UKUBET

Ödünç mal. :  ARE

Ödünç verilmiş bir paranın,bir yıldan daha kısa bir dönem için hesaplanan faizlerinin ana paraya eklenmesi.:ANATOSİZM

Ödünç verme. :  İARE

Ödünç,iğreti.,emanet. : ARİYET

Öfke,kızgınlık.:CELAL

Öfke,sinir.: HARAZA

Ögeler. : ANASIR

Bulmaca Sözlüğü O Harfi


Obur.. :  HIRA

Oburlar.:EKELE

Ocak ayının 28’inde başlayan fırtına. : AYANDON

Odak boyutu birkaç santimetre olan yaklaştırıcı mercek.:BÜYÜTEÇ

Odalar arasında gezdirilebilen bir tür kömür sobası.: SALAMANDRA

Odun kömürü. : ALAS

Odun liflerini içinde bulunabilecek yabancı maddelerden arıtma ünitesi.:RAFİNATÖR

Odunu tornacılık ve kaplamacılıkta kullanılan,kömürü ile karakalem resim yapılan küçük bir ağaç.:İĞAĞACI

Odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç. :  BAKAM

Odunundan tarak,kaşık yapılan çok sert kereste veren bir ağaç. : ŞİMŞİR

Oğlancı.:LUTİ

Oğul otu. :MELİSA