14 Şubat 2011 Pazartesi

Bulmaca Sözlüğü H Harfi


Haberci,ulak. : KARAKULAK

Haberleşmeye yarayan bir tür süratli vapur.: AVİZO

Habeş piskoposlarına verilen ad. : EBUNA

Habeş soylusu. : RAS

Habeş Yahudi’si.:FLAŞA

Hac sırasında kesilen kurban.: HEDİ

Hacim,oylum. : CİRİM

Haç  : ÇARMIH

Hafıza kaybı  :  AMNEZİ

Hafif esinti.:İPİLTİ

Hafif kadifemsi bir görünüş kazandırılmış sığır derisi. : NUBUK

Hafif yağmur,serpinti.:ÇİLENTİ


Hafif yaralama  :  HACAMAT

Hafniyum’un simgesi. : HF

Haiti kökenli bir dans ve müzik.:MAMBO

Haiti kökenli,rumba ve çaça’ya benzeyen bir dans.: MAMBO

Haiti plakası. : RH

Hak ve adalete uygunluk.: NASFET

Hakim,başat,başta gelen.:DOMİNANT

Hakkı devretme.: TEMLİK

Haksız olarak alınan toprak,mal.  :   ASABALIK

Haksızlık,kıygı. :  GADR (GADİR)

Hala.:BİBİ : ÇİÇE

Halat gibi örülmüş iplik çilesi. : TURA

Halat ucu.: ÇIMA

Halat yumağı.: RODA

Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama.: KAVELA

Halatta kaymayı önleyen bir düğüm biçimi.:KROPİ

Halı dokuma tezgahı.:ISDAR

Halı ve jakar dokuma sanayinde çözgü ipliği. :  KORD

Halı veya kilim dokunan tezgah. :  ISDAR : ISTAR

Halı,kilim veya bez dokuma tezgahı.  :  HAMA:  HANA

Halıcılıkta iplik düğümlerini sıkıştırma topağı. :   KİRKİT

Halk arasında  yaban arısına  verilen ad. : SARICA

Halk arasında ekini biçilip kaldırılmış tarlaya verilen ad. : KOZAN

Halk arasında Eylül ayına verilen ad.:VERİMAY

Halk arasında hindiye verilen ad. : CULUK

Halk arasında,herkesin söylediğini yapan,iltifat meraklısı kimseye verilen ad.:EFELEK

Halk bilgisi.:FOLKLOR

Halk dilinde  etek anlamında kullanılan sözcük.: YEKTE

Halk dilinde abla.: MADAMA

Halk dilinde acı pul biber. :  İSOT : ISIOT

Halk dilinde ağıl.: ARKAÇ

Halk dilinde atasözüne verilen ad. : ORAÇLAMA

Halk dilinde avare,işe yaramaz.:AVARA

Halk dilinde babanın kız kardeşi,hala. : EME : EMETİ: BİBİ

Halk dilinde badem. :   PAYAM

Halk dilinde bahane. :  MAHNA

Halk dilinde boşboğaz,söz taşıyan. :   YALAK

Halk dilinde büyük heybe.:ARTMAK

Halk dilinde çay demliğine veya küçük güğüme verilen ad.: HALASTAR

Halk dilinde çekül sözcüğünün aldığı biçim.:ŞAVUL

Halk dilinde çoban köpeği.:KARABAŞ

Halk dilinde çuvala verilen ad.:KELETE

Halk dilinde dikenlik anlamında kullanılan sözcük.:SİYEŞ

Halk dilinde dilsiz.:TAT

Halk dilinde ekilmeden bırakılmış tarlaya verilen ad. :   KEN

Halk dilinde kardeş. :   KADA

Halk dilinde kemik veremi.:AKARCA

Halk dilinde kertenkeleye verilen ad.:ELÖPEN

Halk dilinde keser.:KERKİ

Halk dilinde kır lalesine veya gelincik çiçeğine verilen ad.: PAMPAL

Halk dilinde klitoris,bızır.:DILAK

Halk dilinde köylerde hekimlik yapan kimselere verilen ad.:OTÇU

Halk dilinde küme,topluluk anlamında kullanılan sözcük.:ÇOM

Halk dilinde lor peynirine verilen ad. : ÇOMA

Halk dilinde mısır.:LAZUT

Halk dilinde mızıkçı,yaygaracı,gürültücü anlamında kullanılan sözcük.:KACARA

Halk dilinde minnet.: MÜDANA

Halk dilinde mutfağa verilen ad.:TAKANA

Halk dilinde otlak.:ÖRÜ

Halk dilinde parıltı.: IŞILAK

Halk dilinde pestil.: BASTIK

Halk dilinde sazlık yer.: KOVALIK

Halk dilinde sebze bahçesi.:AVAR

Halk dilinde semavere verilen ad.:KAVAZ

Halk dilinde semizotuna verilen ad. :  PİRPİRİK

Halk dilinde serçeye verilen ad. :  DARICAN

Halk dilinde sincap.:ÇEKELEZ

Halk dilinde sperm,meni.  :  ATMIK

Halk dilinde şaka anlamında kullanılan sözcük.:HORATA

Halk dilinde şarbon hastalığına verilen ad. :   YAKMA

Halk dilinde Temmuz ayı.: ORAKAYI.

Halk dilinde termometreye verilen ad.:ISIKERTE

Halk dilinde yabani tereye verilen ad : ISPATAN

Halk dilinde yanık,yırtık.. :   YİRİK

Halk dilinde yenge anlamında kullanılan sözcük. : BULA

Halk edebiyatında aşk,özlem gibi duygusal konuları işleyen şiir türü.: GÜZELLEME

Halk edebiyatında mahlas anlamında kullanılan sözcük.:TAPŞIRMA

Halk edebiyatında uyağa verilen ad. : AYAK

Halk hekimliğinde gaz söktürücü ve antiseptik olarak kullanılan,aynı zamanda kimi yiyeceklere de katılan bir cins ceviz. : MUSKAT

Halk oylaması.: REFERANDUM

Halk tarafından sevilme,tutulma. : POPÜLARİTE

Halk,topluluk.:CUMHUR

Halkalar geçirilerek yapılmış veya zincirden örülmüş zırh.:CEBE

Halojenler gurubunun dördüncü ametali olan yalın cisim.  :  İYOT

Halterde kaldırılması gereken alet. : BAR

Ham demir madeninin eritildiği büyük ocak,fırın.:HADDEHANE

Ham deriden yapılan köylü ayakkabısı.:ÇARIK

Ham ile olgun arası. : ALASULU

Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse.:KAZAZ

Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş. :   SOF

Ham keten rengi.  :   EKRU

Ham olarak yenilen badem,erik,kayısı gibi yemişler.:ÇAĞLA

Ham üzüm.  :  KORUK

Hamal semeri. :  ARKALIK

Hamalların yük taşırken kullandıkları arka yastığı.:ARKALIK

Hamam böceği.:KAKALAK

Hamam. :  YUNAK

Hamamda kese yapan erkek. : TELLAK

Hamamlarda musluk altında bulunan ve su biriktirmek için kullanılan mermer veya taş tekne.:KURNA

Hamle.: SAVLET

Hamsi,Sargan gibi küçük balıkları tutmakta kullanılan balık ağı  :  BARABAT

Hamsigillerden bir balık. :   TİRSİ

Hamur   durumundaki  ekmeklerin, fırına  atılmadan  önce, içine  konulduğu  oyuk  gözlü tahta.: BİNİT

Hamur açılırken tezgaha yapışmaması için serpilen un.:UĞRA

Hamur açılırken yapışmaması için un serpmek.:UĞRALAMAK

Hamur tahtası. : SENİT

Hamur teknelerini kazımaya yarayan araç.:ISIRAN

Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla pişirilen çorba. : OVMAÇ

Hamurun fırına verilmeden önce dinlendirildiği , üzerinde bekletildiği tahta. : PASA

Hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı.:AKITMA

Hanay. :AVLU

Hanım,hanımefendi.:BANU

Hanigiller familyasından bir balık türü.: LAKOZ

Hanigillerden bir balık türü.:ORFOZ

Hanigillerden,Akdeniz ve Ege’de yaşayan lezzetli bir balık.:LAHOS

Hap. :   DRAJE

Haraç.:BAÇ

Hare.Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. : MENEVİŞ

Hareket etmeyen,kımıldamayan,sakin.:DİNGİN

Harfler,kısaltmalar kümesi.  :   LOGO

Harfler.:HURUFAT

Harita çıkarmaya yarayan bir aygıt.: PLANÇETE

Haritacı.: KARTOGRAF

Haritasını çıkarmak için bir araziyi üçgenlere bölme işi. : NİRENGİ

Harman aktarma ve sap yükleme işlerinde kullanılan tarım aracı.Dirgen.Yaba : ANADUT    .                  

Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak,çöp ve samanla karışık tahıl taneleri.:BADAS

Harman yerlerindeki hububat döküntülerini toplayan kişi. :  AFARACI

Harran ovasında ünlü bir ören yeri. :   SOGMATAR

Harzemşahların ilk hükümdarı.: ANUŞTİGİN

Has ekmek.  :  FRANCALA

Has,mahsus. :ÖZE

Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan baraj.: ILISU

Hasattan sonra tarla veya bahçelerde kalan ürünleri toplama.:BAŞAKLAMA

Hasırdan örülmüş kulplu torba.:ZEMBİL

Hasırotu,saz,kamış.: KOFA

Hasta dinleme aleti. : STETESKOP

Hasta. :  SAYRI  :  BİMAR

Hastalığın bedene yerleşmesi.:RES

Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde. : ANTİKOR

Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde.:ANTİKOR

Hastalık nöbeti,kriz. :  AKSE

Hastalık,dert.: ÇOR

Hastalıklar bilimi. :   PATOLOJİ

Hastalıklar.  :  EMRAZ

Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi yöntemi.:KEMOTERAPİ

Hastalıkların nedenini araştıran bilim. :  ETİYOLOJİ

Hastalıktan sonraki iyileşme. :İFAKAT

Hastanelerde perhizsiz hastalara etlisi tatlısıyla  verilen tam yemek.: ALTIDAN

Hastanın veya yakınlarının,onun daha önce geçirmiş olduğu hastalık ve sağlık durumları hakkında hekime verdiği bilgilerin tümü.: ANAMNEZ

Hat sanatında birkaç kağıdın,suları ters yönde olmak üzere üst üste yapıştırılmasıyla elde edilen mukavva.:MURAKKA

Hata ,/ hatalı pul. : ERÖR

Hatay ili Reyhanlı ilçesinde arkeolojik höyük. : AÇANA

Hatay yöresine özgü,cevizli bir hamur tatlısı.:KEREBİÇ

Hatay yöresine özgü,yan yana tutturulmuş iki kamış düdükten yapılmış çifte kaval.:ARGUN

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Tel Açana’da denilen ünlü höyük.:ALALAH

Hatıra,yadigar. : ANDAÇ

Hatırlayan. : ANAN

Hava basıncını ve dolayısıyla bir yerin yüksekliğini ölçen alet,basınç ölçer.:BAROMETRE

Hava basınç birimi.: BAR

Hava korkusu. : AEROFOBİ

Hava yutma. : AEROFAJİ

Havacı bülteni. : NOTAM

Havada oksitlenmeyen bir element.:KROM

Havada on milyonda bir oranında bulunan bir asal gaz. :  KSENON

Havadaki toz taneciklerini ölçmeye yarayan araç.:AEROSKOP

Havadar. :  YELEÇ

Havagazı lambasının ucu.  :   BEK

Havai. :  YELEME

Havari.:APOTR

Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması ilkesine dayanan atıcılık dalı.: TRAP

Havuca renk veren madde.  :   KAROTEN

Havuç. :  YEREGEÇEN

Havuç.: YEREGEÇEN

Havuz,göl,akarsu,deniz,okyanus gibi sulara ait ekosistemlerin herhangi bir derinliğindeki su tabakalarında,su hareketiyle sürüklenen veya yavaş olarak yüzen,hayvan ve bitkilerden oluşan mikroskobik büyüklükteki organizmalar. :  PLANKTON

Hawai adalarına özgü  gitara benzer dört telli çalgı. :  UKULELE

Hawai inanışında savaş tanrısı. :  KU

Hawai’de karşılama veya uğurlama anısı olarak verilen,çiçekten yapılmış kolye.:LEY

Hayal.  :  İMGE

Hayat hikayesi.:BİYOGRAFİ

Haydut,eşkıya. : ŞAKİ

Haylaz,serseri. : NABEKAR
                       

Hayvan bilimci. :   ZOOLOG

Hayvan boyunduruğu. :   TASMA

Hayvan çulu.ALIK

Hayvan derisinden yapılmış kırbaç.:ÇAVUN

Hayvan korkusu.: ZOOFOBİ

Hayvan pisliği.:TERS

Hayvan postundan başlık.  :   KALPAK

Hayvan vebası.  :   MALKIRAN

Hayvan yavrusu.:BALAK

Hayvan,balık,sebze,meyve gibi yiyecekleri,yerinden getirerek toptan satan kimse.:MADRABAZ

Hayvanca duygu.:BEHİMİ

Hayvanı avcılığa alıştırma. : BAV

Hayvanı otlatmak. :  OTARMAK

Hayvanın bir yanındaki yük.:TAY

Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek.:DUŞAK

Hayvanlar veya  hayvan yaşamı ile ilgili Yunanca öntakı:   ZOO

Hayvanlara yedirilen bir çayır bitkisi./Bir tür sümbül. :  NARDİN

Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip.Hayvan bağlanan ip. : ÖRK

Hayvanları nallayan kimse.:NALBANT

Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri kalbur üstü taneler. :  İRİNTİ

Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi.: KAYAR

Hayvanların kemik ve kıkırdak gibi dokularından yada bitkisel yosunlardan elde edilen saydam ve renksiz bir madde.:JELATİN

Hayvanların saman,ot,mısır sapı gibi kışlık yiyeceği.: ALAF

Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap.: YALAK

Hayvanların,özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.:AKITMA

Hazır. : AMADE: ANIK

Hazreti  Muhammed’e yardım eden ve İslamiyet’in yayılmasına hizmet eden kimseler.:ENSAR

Hazreti  Muhammed’in aile üyelerine verilen ad. : ALİABA

Hazreti Ebubekir’in lakabı.:ATİKA

Hazreti Muhammed’in hayatını anlatan kitap. :   SİYER

Hazreti Muhammed’in siyah renkli sancağının adı. :   UKBA

Hecelerin uzunluk ve kısalık,kapalılık yada açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan Divan Edebiyatı nazım ölçüsü. :   ARUZ

Hediye verilen levha. :   ŞİLT

Hediye,bahşiş.  :  ATİYYE

Hekim,otacı.:DİRGER

Hekimlik taslama.: OLÇUM

Hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir bitki.  :  KANTİYANE

Hekimlikte kullanılan,sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve özsu.:TIGALA

Hektar. :  HA

Hele,özellikle. :  BAHUSUS

Hem ısıtmaya,hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası.:KUZİNE

Henüz mayalanmamış üzüm suyu. : ŞIRA

Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm.:KORUK

Her biri başka perdede bir sıra kamış düdük,musikar.:MISKAL

Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume.: AKROSTİŞ

Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen ve birden üç çifteye kadar  küreği bulunan savaş gemisi filikası. : PATALYA

Her şeyin evveli,tazesi,turfanda. : REYAN

Her tür organik yağa verilen ad.  :  LİPİT

Her tür organik yağa verilen ad.: LİPİT

Her türlü gösteriş ve dünya kaygılarından uzak kalmayı öğütleyen Sünni tarikatı.:MELAMİLİK

Her yanı görmeye elverişli,camlı çatı katı veya taraça,kule.: CİHANNÜMA

Her yiyeceğe canı çeken. : EKTİ

Her zaman olduğu gibi.:BERMUTAT

Her zaman.:DAİMA

Herek.:İSPALYA

Herhangi   bir   kişinin,  malın   yada   durumun   niteliklerini   öğrenmek   için  toplanan  bilgi. : RANSEYMAN

Herhangi bir değerli taş yada metali sabitleştirmekte kullanılan yapışkan madde. :  ROKELA

Herhangi bir eserin tanıtılması,okunması,yorumlanması veya bir sanatçıyı anma amacıyla düzenlenen toplantı.: MATİNE

Herhangi bir nedenle armağan kabul edenin vermek zorunda olduğu karşılık.:AVİYET

Herkes tarafından kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan. :  İNDİ

Hesap defteri.:EVAR

Hesap sahiplerine bankaca gönderilen mektup. :  AVİ

Hesap ve kumanda işlerini gerçekleştirmeye yarayan elektronik devre.:MATRİS

Heyecan veren edebi üslup. Dokunaklı,etkili. : PATETİK

Heyelan. :  KAYŞA

Heykel,abide anlamında yerel sözcük.:ANAK

Heykel,sütun gibi şeylerin üstüne konulduğu parça,ayak,taban. :   DURAÇ

Hıristiyan  sanatında  ellerini  kaldırmış dua eder durumda canlandırılmış insan figürüne verilen ad. : ORANS

Hıristiyan bayramı. :  YORTU

Hıristiyan beyi. :  TEKFUR

Hıristiyan sanatında ölü İsa’nın vücudunu kollarında tutan  Meryem betimlemesi. : PİETA

Hıristiyan sanatında,Meryem Ana ile çocuk İsa’yı gösteren heykel veya resim.:MADONNA

Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye verdiği para veya mal.: DRAHOMA

Hıristiyanların büyük perhize girmek üzere bulundukları günler.:APUKURYA

Hıristiyanlıkta ermiş.: AZİZ

Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. :   AFOROZ

Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası.: AFOROZ

Hıristiyanlıkta küçük kilise yapısı veya büyük bir kilisenin içinde bir azize adanmış ibadet yeri.:ŞAPEL

Hıristiyanlıkta,ilk günahı silmek ve Hıristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem.:VAFTİZ

Hırsızlık yapma şeklinde beliren hastalık.: KLEPTOMANİ

Hırslı.:MUHTERİS

Hırvatistan ve Slovakya’da bir kont tarafından yönetilen toprağa verilen ad. :  ZUPA

Hız ve manevra yeteneği bakımından üstün niteliklere sahip küçük savaş gemisi,muhrip.:DESTROYER

Hızı saatte 120 km’yi geçen çok şiddetli ,yağmur getirmeyen fırtına. :   URAGAN

Hızla dönen  rüzgarların oluşturduğu şiddetli siklon fırtınası. :  TORNADA

Hicri takvimde 22 Aralık 31 Ocak arası.Kırk günlük kış dönemi. :  ERBAİN

Hiç görülmemiş,alışılmamış,şaşılacak veya yadırganacak şey.Ucube.: ACİBE

Hiçbir heyecan yada zihin etkisiyle uyarılmayan ruh dinginliği. :  ATARAKSİYA

Hiçbir koşula bağlı olmayan,istediği gibi davranabilen. : ERKİN

Hikaye,fıkra.:KISSA

Hilal. : AYÇA

Hile,düzen.  :   DEK: AL

Hileci.:DEKBAZ

Hilekar. : AYYAR

Himalaya dağlarında doruk.:APİ

Himalayalar’da yaşadığına  inanılan “kar adam”a verilen ad. :  YETİ

Hindistan kökenli evcil bir sığır türü.: ZEBU

Hindistan plakası. :  İND

Hindistan Prensesi .Raca karısı. : RANİ

Hindistan Prensi. : RACA

Hindistan ve Endonezya’da yetişen,kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç.  :  KINAKINA

Hindistan ve Malezya ormanlarında yaşayan ilkel maymun.  :   LORİS

Hindistan yarımadasında yaşayan kuyruksuz,çok uzun kollu maymunların ortak adı.:JİBON

Hindistan’a özgü,güreşle ragbinin karışımı olan bir spor.:KABADDİ

Hindistan’da bitkisel elyafla dokunan bir cins tafta. : DARİDAS

Hindistan’da Ekber döneminde büyük eyaletlere verilen ad. : SUBA

Hindistan’da kastlar halinde değil de kabileler halinde örgütlenmiş ve kültürleri Hindu olmayan yerli halk.:ADİVASİ

Hindistan’da kocasının cesediyle birlikte ateşe atılan ve ermiş sayılan kadın. : SATİ

Hindistan’da yetişen bir ağaç. : RİTA

Hindistan’da yetişen bir bitki. : HALİLE

Hindistan’da yetişen tırmanıcı bir karabiber ağacı.  :   BETEL

Hindistan’da, bir  din  büyüğünün  çevresinde   toplananların  birlikte   oturup   eğitildikleri  yer : AKRAMA

Hindistan’ın güneyinde konuşulan bir dil.:DRAVİD

Hindistan’ın para birimi.:RUPİ

Hinduizm,Budizm ve Caynacılığın bazı mezheplerinde Batıni (içrek) uygulamaları konu alan çok sayıda metnin ortak adı.: TANTRA

Hinduizm’de servet ve iyi talih tanrıçası.:LAKŞMİ

Hinduizm’in temel ilkesi olan,hiçbir varlığı incitmeme erdemi.:AHİMSA

Hinduizmin en büyük tanrılarından biri.:ŞİVA

Hinduların kutsal kitabı. : VEDA

Hint bademi. :  KAKAO

Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. : NATAKA

Hint İran dil grubuna verilen ad. :  ARİ

Hint irmiği. : SAGU

Hint kenevirinden çıkarılan esrara eskiden verilen ad.:HAŞİŞ

Hint kertenkelesi.:İGUANA

Hint mitolojisinde ayin içkisinin elde edildiği bitkiyi kutsallaştırma. : SOMA

Hint mitolojisinde fırtına ve yağmur tanrısı. Hindistan’da Veda tanrılarının en büyüğüne verilen ad. : İNDRA

Hint mitolojisinde ilk insan. : MANU

Hint müziğine özgü telli bir çalgı. :   VİNA

Hint müziğine özgü telli bir çalgı.:SARANGİ

Hint müziğine özgü yaylı bir çalgı.: SARANGİ

Hint okyanusunda denizaltı dağı. : OB

Hint safranı.: ZERDEÇAL

Hint sülünü.:ALE

Hint tanrısı. : RAMA : AGNİ

Hintlilerin,bağlı oldukları tarikatı belirtmek için kül veya renkli tozla alınlarına çizdikleri işaretlere verilen ad.:TİLAKA

Hiperaktif çocukları sakinleştirmede kullanılan ilaç.:RİTALİN

Hipotez,faraziye.: VARSAYIM

Hiroşima’da atomdan  sağ  kurtulanlar. : HİBAKUŞA

Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.: ARBİTRAJ

Hisse senedi. :ESHAM

Hitabet sanatı.:RETORİK

Hitit mitolojisinde gökyüzü krallığının ilk yöneticisi. :ALALU

Hititlerde arazi fiyatlarının saptanmasında kullanılan bir ölçü birimi. :  İKU

Hititlerin  Anadolu  da  yerleştikleri  ilk  kent  olan ve  günümüzde Kültepe olarak adlandırılan yer. : NEŞA

Hititlerin akıl ve bilgelik tanrısı.: AYA

Hizip. :  KLİK

Hizmet belgesi.:BONSERVİS

Hizmet eden.Sadık,dost. :  HADİM

Hokkabazların kullandıkları tahta maşa.:ŞAKŞAK

Hollanda’nın para birimi.:FLORİN

Honduras’ın para birimi.:LEMPİRA

Hong Kong’un  plakası. : HK

Hor görmek.  :  KARAMAK

Hor görülen,aşağılanan.:ZELİL

Horoz tepeliği,köşe-kenar-uç. :  İBİK

Horozun en gösterişli tüyü.ÇIĞA

Hortlak.:CAZU

Hoş kokulu.:ITRİ

Hoşgörü. :  TOLERANS

Hoşlanarak bakma.:TEMAŞA

Hud Peygamber döneminde Hicaz’da oturan,kötü ahlakları nedeniyle yok oldukları rivayet edilen,Kutsal Kitap’ta adı geçen bir kavim.:AMALİKA

Hukuk.: TÜZE

Hukukta bir mülk üzerindeki ortaklığı giderme.:İZALEİŞÜYU

Huni biçiminde çukur yer.İç bükey. : OBRUK

Hurma dalı veya kamıştan yapılan iki yanı kulplu meyve sepeti.:KAVSARA

Huysuz atları yola getirmek için dudaklarına takılan tahta kıskaç.: YAVAŞA.: EGEN

Huysuz şirret kadın.:CADALOZ

Huzur,erinç : DİRLİK

Hücre   çekirdeğinde   bulunan   ve   kromatin   tanelerini   taşıyan    biçimindeki  ipliksi  yapı. : LİNİN

Hücre bölünmesi yoluyla gerçekleşen hücre çoğalması. : MİTOZ

Hücre sitoplazmasında oluşan cansız yapı.:KOFUL

Hücre.:GÖZE

Hücrebilim.: SİTOLOJİ

Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplarına verilen ad.:İLİG

Hükümdarın,bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi. :   OTOKRASİ

Hükümler.:AHKAM

Hükümsüz.:BATIL

Hüngür hüngür anlamında bir söz.:ZARİZARİ

Hünnap,iğde gibi zeytinimsi meyve. :   UTME

Hünnapgillerden,hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi,güvemeriği.:AKDİKEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder