Sayfalar

22 Nisan 2010 Perşembe

Melatonin Hormonu

Melatonin Hormonu

Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23:00 ile 05:00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur. Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamak,

Dünya Dönmeseydi...?

Dünya'nın Günlük (Eksen) Hareketi

Dünya batı-doğu doğrultusunda kendi ekseni etrafında hızla dönerek 24 saatte günlük hareketini tamamlar. Bu harekete eksen hareketi de denir.

Dünyanın küresel şekli dönüş hızında farklılaşmalara neden olur. Ekvatorda hız 1670 km/saat olur iken kutuplara gidildikçe hız azalır. Kutup noktalarında sıfır olur. Bunun sonucunda;

- Güneşin doğma ve batma anı ekvatordan kutuplara uzar.
- Aynı boylam üzerindeki tüm noktalarda yerel saat aynı olur.

Kendi Biranızı Yapın

  1. 1 adet Celik tencere
  2. 1 adet Metal kepce
  3. 1 adet Corba kasigi
  4. 1 tabak (Metal kasik ve kepceleri isiniz bittiginde herhangi bir yere koyamazsiniz, tabak bunun icin sadece)
  5. Seker veya Bal
  6. Asitli icki (kola, gazoz, soda vs...) siselemekte kullanilmis plastik siseler ve kapaklari (1 siseyi 3-4 kez kullanabilirsiniz).
  7. 1 corba kasigi camasir suyu yada sanitation malzemesi
  8. Fici (Karbon cikisina izin veren, bira asidine dayanikli ozel plastikten bira ficisi)
  9. Bira ozutu
  10. Maya
  11. Booster ( Katalizör )
 Evde bira yapmaya girismeden once 3-4 saatiniz olup olmadigina emin olun. Ayrica bira yapimina baslamadan once banyo yapmak da iyi fikir olabilir. Ancak sakin losyon, parfum gibi bir koku kullanmayin. Yoksa en sevdiginiz losyonunuzun kokusunda bir bira icat

Bira Nedir? Nasıl İçilir?

Bira Nedir:

Sekiz bin yıl önce Mısırlıların ekmek üretmek için arpayı ıslah etme çalışmaları sonucunda üretildiği iddia edilen bira bugün en çok içilen alkollü içki. Alkollü içki satışı ve içiminin serbest olduğu ülkelerde oldukça sevilen biranın üretildiği yere göre çeşitleri bulunuyor. En bilinen bira çeşitleri:
Lager: Alman birası. Az alkollü ve içimi kolay. Açık sarı renkli. En çok içilen bira lagerdir. Bir Bavyeralı ortalama senede 240 litre lager tüketiyor! Almanlar birayı sadece su, arpa, maya ve şerbetçiotundan üretiyorlar. Bunun dışında aromatik otlar veya başka bir madde katmıyorlar.
Ale: İngiliz birası. Orta alkollü. Lagerden daha koyu renkli. Arpa yüksek sıcaklıkta kavruluyor ve mayalandırılıyor. Şerbetçiotu geç ekleniyor.

Bira Tarihi

Uygarlığın suyu...
Birayı sadece çağdaş zamanla özdeşleştirmek yanlış. Çok eski uygarlıkların keşfettiği bira, din, dil, ırk ve toplumsal sınıf tanımadan tüm insanlığa mal olmuş bir içki.
Bazıları inanmasa da, Sümerler bundan emindi: Bira içmek insan olmanın gereğiydi. Ne de olsa, bu sarhoşluk ve keyif verici içecek, dökük saçık ilkel insan Enkidu'yu, döneminde yaşayan uygar insanlardan birine dönüştürmüştü. Yarı vahşi Enkidu bozkırların hayvanlarıyla birlikte yaşıyor, onlar gibi ot yiyor ve su içiyordu. Uruk kentinin kralı Gılgameş, ona çekici bir tapınak kızı olan Şamkat'ı yollamış ve yontulmamış bu adama insan gibi yaşamayı öğretmesini istemişti.

Bu gerekliydi, çünkü Enkidu ekmeğin nasıl yendiği ve biranın nasıl içildiğini bilmiyordu. Şamkat ağzını açıp Enkidu'ya şunu söyledi: "Ekmek ye Enkidu, bu yaşamın bir parçası! Ve toprağın geleneği olan birayı iç." Enkidu ekmek yedi, doyuncaya kadar. Bira içti, yedi testi dolusu. Ruhu sakinleşti ve keyiflendi. Kalbi neşe doldu ve yüzü ışıldadı. Su ile pis bedenini yıkadı. Vücudunu yağ ile ovdu ve "insan" oldu.

Güneşe Yaklaştıkça Hava Neden Soğur?

Dünyamızdaki ısının kaynağı güneş olduğuna göre ve bir dağın tepesi güneşe daha yakın iken orada hava niçin daha soğuk oluyor? Öncelikle şunu söyleyelim ki, güneş ile dünya arasındaki mesafeyi düşünürsek, bir dağın tepesine çıkmakla bu mesafedeki azalış çok önemsiz kalır.
Güneş dünyamızdan 149,5 milyon kilometre uzakta iken dünyamızdaki en yüksek dağın yüksekliği 9 kilometreyi bile bulmaz. (Everest: 8.846 metre) Biz zaten her gün evimizde otururken dünyanın kendi çevresinde dönmesinden dolayı, dünyanın çapı kadar, güneşe 12 bin kilometre yaklaşıp uzaklaşıyoruz.

Özür Mesajları

Şey.. Nasıl söylesem? Kelime bulamıyorum.. Çok zor biliyorum... Söylemeliyim artık... Şey... Dinle bak. Ben çok üzgünüm olanlara. Yani özür dilerim.

Benim icin çok anlamlısın öyle ki senin bendeki yerin bu satırları yazmama sebep. Kabul edilemeyecek bir şeydi belki yaptığım ama sen de biliyorsun ki her insan hata yapar. Senden beni affetmeni diliyorum. Kalbindeki yerimi yitirdiysem, beni affetmeni bekleyemem. Ama tekrar düşünmen için ağlayabilirim...

Yaptığım onca hatadan sonra senin yüzüne bakacak halim kalmadı. Lütfen bu mesajla birlikte gelen sevgimi kabul et ve beni affet...

Bayram Mesajları

*  BAYRAMLAR,MILLI VE DINI DUYGULARIN, INANCLARIN, ORF VE ADETLERIN UYGULANIP SERGILENDIGI, BIR TOPLUMDA MILLET OLMA SUURUNUN SEKILLENDIGI, KUVVETLENDIGI GUNLERDIR. HEP BIR ARADA, SEVGI DOLU VE HUZURLU NICE BAYRAMLAR GECIRMEK DILEGIYLE, RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

* BIR BAYRAM GULUSU SAVUR GOKLERE, ESKI ZAMANLARA GULUCUKLER GETIRSIN OYLE ICTEN SAMIMI, GOZYASLARINI BILE TEBESSUME CEVIRSIN. IYI BAYRAMLAR.

Ay Falı

 
Bu fala genellikle kısmeti çıkmamış, evlenememiş kızlar için bakılır. Evlenememiş kız, yanında güvendiği biri olduğu halde, Ay’ın 3-5 günlük olduğu gece, dışarıya, sessiz ve tenha bir yere çıkar.
Arkadaşı, elindeki cep aynasını Ay’a doğru tutup, Ay’ın görüntüsünün aynaya yansımasını sağlar. Bu sırada, kısmeti çıkmamış kız, sürekli olarak Ay’ın aynadaki görüntüsüne bakar. Bu sırada yanında bulunan arkadaşı da sessizce bildiği duaları okur.

Ateş Falı

“Ateşe Bakma” da denilen bu fal daha çok Orta Doğu ve Afrika’da yaygındır.
Bu tür fala bakanlara göre; ateşe bakarak gelecek hakkında birtakım şeyler söylemek mümkündür. Bu tür falda, “kor” halindeki ateşi inceleyerek, görülen şekillerden anlam çıkarılmakta ve gelecekle ilgili şeyler söylenmektedir. Ancak, ateşe bakan herkesin geleceği göreceğini sanmak yanlıştır. Bunu başarabilmek için “Medyum” olmak gerekir. Yani, fala bakanda geleceği sezme yeteneği olması gerekir.
Medyumluğun da dereceleri vardır. Bazıları, olacakları, zaman zaman sezerler. Bazılarıysa, olacakları hissederler. Buna “İçe Doğma” da denilir. Bazıları da geleceği olduğu gibi görebilirler. İşte bunlara “Gerçek Medyum” denir. Ateşe bakarak olacakları görebilmek için biraz sezgi yeterlidir. Ancak, şekilleri benzetme yeteneğini geliştirmek şarttır.

Göz Falı


Göz rengine göre göz falınız.Göz rengini söyle kim olduğunu öğren.. Göz falı, “Ben adamı gözünden tanırım” dedirtiyor… Mavi gözlüler enerji dolu, ela gözlülerin sezgisi kuvvetli. İşte göz rengi falı…
Mavi gözlüler
Durağan olmayı sevmeyen, enerji dolu, karar verme yeteneğine sahip, pozitif, eli açık kişiler. En büyük kusurları gerçeği görmekte zorlanıp hayalperest oluşları. Peki ya diğer gözler ne diyor?

Numeroloji (Kader Sayısı)

http://burc.net/numes.gif
Adımızın her harfinin karşılığı bulunan bir sayı vardır.
Bu sayıların toplamı sahip olduğumuz kişilik özelliklerini gösterir. Doğum tarihimizden derlenen sayı kümesi de geleceğimizle ilgili açıklamalar yapar.
Sayılardan türetilen Numeroloji’de en çok kullanılan yöntem “Pythagoran” sistemidir. Aşağıdaki tabloda isim ve soyadımızı oluşturan harflerin hangi sayıya karşılık olduğu gösterilmiştir.

Çin Burçları

Efsaneye göre, yaratılıştan sonra Buddha tüm hayvanları çağırır ve toplanmalarını ister. Amacı onlarla astroloji hakkında görüşmektir. O kadar hayvan çeşitlerine rağmen sadece 12 tanesi Buddha’yla görüşmeyi uygun bulur ve yola koyulurlar. Ettikleri zahmeti onurlandırmak için Buddha her hayvana bütün 1 seneye onun adını vereceğine dair söz verir. Ve bu seneler her hayvanın yolda karşılaştığı olaylar esnasında sergilediği karakteristik özellikleri kapsayacaktır. Böylece bu senelerde doğan insanların kaderleri de etkilenmiş olacaktı. Seneler belirli periyodik bir döngüye göre dağıtıldı. Her 12 senenin sonrasında hayvanların hepsi kendilerine ait olan senelere sahip oldular, hem de senenin son gününe kadar. Senelerin dağıtımı hayvanların buluşmaya geldikleri sıraya göre yapıldı. İlk sene fareye aitti, çünkü o ilk gelen hayvandı ve dağıtım yapıldığında ilk seslenenlerdendi. Daha sonra onu öküz, kaplan, tavşan ve diğerleri ve en son ise domuz takip etti. Domuz buluşmaya gitmek için bayağı tereddüt etmiş, daha sonra bu davranışından dolayı kendinden utanmış ve yola koyulmuştu. Bu yüzden en son gelen oydu. Çin astrolojisindeki burçlar, batı astrolojisiyle karşılaştırıldığında, güneşin değil, tamamen ayın etkisinde bulunurlar. Hesaplama ay yıllarına göre yapılmaktadır. Her Çin yılı, kış döngüsünden sonraki ikinci ay doğuş gününde başlamaktadır. Bu yüzden bu senelerin, Avrupa zaman hesaplamasına bakıldığında, 21. Ocak ve 20. Şubat tarihleri arasına denk gelen değişken başlangıçları vardır.
ÇİN BURÇLARININ ÖZELLİKLERİ

Elementler ve Burçlar

Elementler
Burçlar çeşitli şekillerde gruplanmışlardır. Bu gruplamalardan bir tanesi ve en önemlisi de 4 ana elemente göre gruplamadır. Bunlar ateş, toprak, su ve hava olarak nitelendirilebilir. Her elemente bağlı 3 adet burç bulunur.
Ateş Grubu Burçlar : Koç, Aslan ve Yaydır.
Toprak Grubu Burçlar : Boğa, Başak ve Oğlaktır.
Hava Grubu Burçlar : İkizler, Terazi ve Kovadır.
Su Grubu Burçlar : Yengeç, Akrep ve Balıktır.
* Hava
* Su
* Toprak
* Ateş

Koç Burcu

Uğurlu kokularınız : Manolya, lavanta çiçeği
Uğurlu müzik : Hızlı tempolu parçalar ve marşlar
En bilirgin özelliğiniz : Cesaret
En büyük emeliniz : Zafer
En büyük hatanız : Acelecilik
En büyük arzunuz : Liderlik

Boğa Burcu

Gurubunuz : Ateş
Uğurlu gününüz : Salı
Uğurlu sayınız : 9
Uğurlu taşınız : Pırlanta
Uğurlu renkleriniz : Ateş kırmızısı, nar çiçeği, al
Uğurlu çiçekleriniz : Lale, gelincik, papatya
Gurubunuz : Toprak
Uğurlu gününüz : Cuma
Uğurlu sayınız : 6
Uğurlu taşınız : Zümrüt
Uğurlu renkleriniz : Pembe, açık mavi, krem
Uğurlu çiçekleriniz : Kırmızı gül, pembe karanfil
Uğurlu kokunlarınız : Karanfil, müge, elma çiçeği
Uğurlu müzik : Senfoniler
En bilirgin özelliğiniz : Dayanıklılık
En büyük emeliniz : Ün
En büyük hatanız : İnat
En büyük arzunuz : Büyük servet

İkizler Burcu

Gurubunuz : Hava
Uğurlu gününüz : Çarşamba
Uğurlu sayınız : 5
Uğurlu taşınız : Akik ve İnci
Uğurlu renkleriniz : Sarı, grimavi, açık mavi
Uğurlu çiçekleriniz : Mimoza, çiğdem, zerren
Uğurlu kokunlarınız : Gardenya, yasemin, sümbül
Uğurlu müzik : Modern batı müziği ve çok hareketli parçalar
En bilirgin özelliğiniz : Seziş
En büyük emeliniz : Yazarlık
En büyük hatanız : Gevezelik
En büyük arzunuz : Edebiyat alanında isim yapmak

Yengeç Burcu

Gurubunuz : Su
Uğurlu gününüz : Pazartesi
Uğurlu sayınız : 2
Uğurlu taşınız : Yakut, aytaşı
Uğurlu renkleriniz : Beyaz, gümüş, beyazımsı, gri
Uğurlu çiçekleriniz : Nilüfer, beyaz gül, zambak
Uğurlu kokunlarınız : Misk, müge, leylak
Uğurlu müzik : Aşk şarkıları
En bilirgin özelliğiniz : Sadakat
En büyük emeliniz : Maddi güven
En büyük hatanız : Dikkatsizlik
En büyük arzunuz : Toplumda yükselme

Aslan Burcu

Gurubunuz : Ateş
Uğurlu gününüz : Pazar
Uğurlu sayınız : 1 ve 4
Uğurlu taşınız : Sarı zafir, sarı pırlanta
Uğurlu renkleriniz : Koyu sarı, altın, turuncu
Uğurlu çiçekleriniz : Kırmızı gül, sarı krizantem, orkide
Uğurlu kokunlarınız : Misk, portakal çiçeği, gül
Uğurlu müzik : Neşeli parçalar
En bilirgin özelliğiniz : Cömertlik
En büyük emeliniz : Zirveye çıkmak
En büyük hatanız : Övünmek
En büyük arzunuz : Sahip olmak

Başak Burcu

Gurubunuz : Toprak
Uğurlu gününüz : Çarşamba
Uğurlu sayınız : 5
Uğurlu taşınız : Koyu mavi zafir
Uğurlu renkleriniz : Açık sarı, açık mavi, kobalt mavisi
Uğurlu çiçekleriniz : Açelya, sarı menekşe, lavanta çiçeği
Uğurlu kokunlarınız : Leylak, limon, sardunya
Uğurlu müzik : Eski şarkılar
En bilirgin özelliğiniz : Temizlik
En büyük emeliniz : Toplum tarafından beğenilmek
En büyük hatanız : Çekingenlik
En büyük arzunuz : İşte başarı

Terazi Burcu

Gurubunuz : Hava
Uğurlu gününüz : Cuma
Uğurlu sayınız : 6
Uğurlu taşınız : Opal
Uğurlu renkleriniz : Açık pembe, açık mavi, turkuvaz
Uğurlu çiçekleriniz : Pembe krizantem, pembe gül
Uğurlu kokunlarınız : Gardenya, yasemin, orkide
Uğurlu müzik : Romantik parçalar
En bilirgin özelliğiniz : Saygı
En büyük emeliniz : Mükemmel dostluk
En büyük hatanız : Kendini beğenme
En büyük arzunuz : Değerlerinizin anlaşılması

Akrep Burcu

Gurubunuz : Su
Uğurlu gününüz : Salı
Uğurlu sayınız : 9
Uğurlu taşınız : Topaz
Uğurlu renkleriniz : Canlı kırmızı, siyah
Uğurlu çiçekleriniz : Kırmızı karanfil, hanımeli, ateş çiçeği
Uğurlu kokunlarınız : Misk, manolya
Uğurlu müzik : Marşlar ve canlı parçalar
En bilirgin özelliğiniz : Karanlık
En büyük emeliniz : Zenginlik
En büyük hatanız : Merhametsizlik
En büyük arzunuz : Ömür boyu güven

Yay Burcu

Gurubunuz : Ateş
Uğurlu gününüz : Perşembe
Uğurlu sayınız : 3
Uğurlu taşınız : Turkuvaz
Uğurlu renkleriniz : Mor, menekşe moru
Uğurlu çiçekleriniz : Leylak, salkım, mor menekşe
Uğurlu kokunlarınız : Nergis, menekşe, zambak
Uğurlu müzik : Pop müziği
En bilirgin özelliğiniz : Canlılık
En büyük emeliniz : Dünya çapında ün
En büyük hatanız : Alaycılık
En büyük arzunuz : Gezip, görmek

Oğlak Burcu

Gurubunuz : Toprak
Uğurlu gününüz : Cumartesi
Uğurlu sayınız : 8
Uğurlu taşınız : Lal
Uğurlu renkleriniz : Kurşuni, koyu kahverengi
Uğurlu çiçekleriniz : Kara gül, kadife çiçeği, kamelya
Uğurlu kokunlarınız : Kamelya, çam
Uğurlu müzik : Folk müziği
En bilirgin özelliğiniz : İnat
En büyük emeliniz : Yükselmek
En büyük hatanız : Merak
En büyük arzunuz : Başa geçmek

Kova Burcu

Gurubunuz : Hava
Uğurlu gününüz : Pazar
Uğurlu sayınız : 4 ve 8
Uğurlu taşınız : Amatist, yeşim
Uğurlu renkleriniz : Koyu mavi, karışık renkler ve tonlar
Uğurlu çiçekleriniz : Hercai menekşesi, kartopu, kır çiçekleri
Uğurlu kokunlarınız : Sümbül, yasemin
Uğurlu müzik : Modern eserler
En bilirgin özelliğiniz : İşbirliği
En büyük emeliniz : İlerlemenizi sağlayacak imkanlar
En büyük hatanız : Başkalarını beğenme
En büyük arzunuz : Yardım

Balık Burcu

Gurubunuz : Su
Uğurlu gününüz : Perşembe
Uğurlu sayınız : 7
Uğurlu taşınız : Akvamarin
Uğurlu renkleriniz : Deniz mavisi, yeşilimsi mavi, gümüş
Uğurlu çiçekleriniz : İnci çiçeği, beyaz gül, zambak
Uğurlu kokunlarınız : Kiraz çiçeği, zambak, limon çiçeği
Uğurlu müzik : Yatıştırıcı hafif müzik
En bilirgin özelliğiniz : Merhamet
En büyük emeliniz : Rahat
En büyük hatanız : Kendinizi kötülemeniz
En büyük arzunuz : Dünyayı dolaşmak

MARDUK VE DÜNYANIN YOK OLUS SENARYOLARI

MARDUK VE DÜNYANIN YOK OLUS SENARYOLARI
"Üçüncü Dünya Savasinin hangi silahlarla olacagini bilmiyorum ama dördüncüsünün tas ve sopalarla olacagini söyleyebilirim"
Albert Einstein
Einstein bu sözleri söylerken Üçüncü Dünya Savasi'nin nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlarla savasilacagini ve sonuçta insanligin büyük ölçüde yok olacagini kastetmisti. Bu arada simdiki teknoloji de yok olacak ve kalan tek tük insan hizla tas devrine dönecekti. Bu düsünce Soguk Savas'in getirdigi hizli silahlanma döneminde hayli revaçta olmustu. Nitekim Hollywood senaristlerinden kurgubilim yazarlarina kadar pek çok kisi yirminci yüzyilin ikinci yarisinda bu tezi isledi; aralarinda hasilat rekoru kiranlar da oldu.

Sokrates

Sokrates

Bütün insanlık tarihinin en saygın kişilerinden birisi olarak tanınan Sokrates de aslında bir sofisttir. Atina'da doğmuş (M.Ö. 470) ve iyi bir eğitim görmüştür. Babası, onu kendi mesleğinde, yani bir heykeltıraş olarak yetiştirmek istediği halde, Sokrates felsefeye ilgi duymuştur. Meydanlarda, tiyatrolarda ve yollarda felsefî tartışmaların yapıldığı bir ortam içinde böyle bir istek gayet doğaldı. Sokrates, aritmetik, geometri, astronomi ve politikaya ilişkin yeterli düzeyde bilgiye sahipti. Çok basit bir yaşam sürmüştü. Her ne kadar görüşlerinin çok etkili olduğu kabul edilmişse de, hiçbir yapıt kaleme almamıştır. Onu iki öğrencisi, Platon ve Ksenofanes'in yazdıklarından tanımaktayız.

Thales

Thales

Bu okulun ilk temsilcisi olan Thales M.Ö. 624 yılında doğmuş ve M.Ö. 548 yılında ölmüştür. Varlıklı bir tacirdi. Yunanlı yedi bilgeden birisi olarak kabul edilmekteydi. Thales ile ilgili şu hikaye kayıtlara geçmiştir. Lidyalılarla Persler arasında uzun süren bir savaş sırasında, 28 Mayıs 585 tarihinde, Güneş'in tutulacağını önceden bildirmiş ve bu olaydan çok etkilenen iki kral derhal bu savaşa son vermişlerdir. Bu hikaye, ilk bakışta inanılmaz gibi görünmekteyse de, şu noktayı göz ardı etmemek gerekir: Babilliler, Güneş tutulmasını önceden bildirme olanağını veren Saros Periyodu'nu biliyorlardı. Söylendiğine göre, Thales Mısır'a gittiğinde bunu öğrenmişti. Ayrıca Mısır'da 603 yılındaki Güneş tutulmasını ya bizzat görmüş ya da Mısırlılardan işitmişti. 18 yıl 11 gün sonra, başka bir tutulmanın daha olacağı hesaplanabilirdi ve bu tutulma da 585 yılına rastlıyordu.

Fârâbî

Fârâbî

Felsefenin Müslümanlar arasında tanınmasında ve benimsenmesinde büyük görevler yapmış olan Türk filozoflarının ve siyasetbilimcilerinden Fârâbî'nin (874-950), fizik konusunda dikkatleri çeken en önemli çalışması, Boşluk Üzerine adını verdiği makalesidir. Fârâbî'nin bu yapıtı incelendiğinde, diğer Aristotelesçiler gibi, boşluğu kabul etmediği anlaşılmaktadır.

Nicolaus Copernicus

Nicolaus Copernicus

Nicolaus Copernicus 1473 yılında Torun'da doğmuştur. Cracow, Bologna, Padua ve Ferrara üniversitelerinde teoloji, hukuk ve tıp öğrenimi görmüş, eğitimini tamamladıktan sonra Frauenburg Katedrali'ne papaz olarak atanmıştır. Ancak Copernicus öncelikle astronomiye ilgi duymuştur; üniversite yıllarında İtalya'nın ünlü astronomlarıyla tanışmış ve onlardan almış olduğu derslerle bu alandaki bilgisini geliştirme olanağı bulmuştur.

Descartes

Descartes

Modern felsefenin ve analitik geometrinin kurucusu olan Descartes (1596 - 1650) için de, Bacon'da olduğu gibi, amaç doğayı egemenlik altına almaktır. Çünkü insan ancak o zaman mutlu olabilir. Fakat doğa, skolastiğin sağladığı bilgilerle egemenlik altına alınamaz. Böylece Descartes'ın da skolastiğin insanı yanlışa götürdüğünü düşündüğü anlaşılmaktadır. Ona göre, bunun iki nedeni vardır.

1-Skolastiğin kavramları açık ve seçik değildir.
2-Bu yöntem doğru bilgi elde etmeye uygun değildir.

Ömer el-Hayyâm

Ömer el-Hayyâm

Daha çok dörtlük biçiminde yazmış olduğu felsefî şiirlerle tanınan Ömer el-Hayyâm (1045-1123), aynı zamanda matematik ve astronomi alanlarındaki çalışmalarıyla bilimin gelişimini etkilemiş seçkin bir bilim adamıdır.

Matematiğe ilişkin araştırmaları özellikle sayılar kuramı ile cebir alanında yoğunlaşmıştır. Eukleides'in Elementler'i üzerine yapmış olduğu bir yorumda, işlemler sırasında irrasyonel sayıların da rasyonel sayılar gibi kullanılabileceğini ilk defa kanıtlamıştır.

Andre Marie Ampere

Andre Marie Ampere

Elektrik akım şiddeti birimine adını veren Fransız Matematik ve Fizik Profesörü André - Marie Ampère’dir. Ampère’in deneysel araştırmaları manyetizmanın yeni teorilerini ve elktrodinamiğin esaslarını oluşturmuştur.

Elektrik akım şiddeti uluslararası birim sisteminin temel büyüklüklerinden biri ve elektrik yükü taşıyıcılarının akı yoğunluğunu gösteren bir ölçüdür. Bunun birimi kısaltılmış olarak A ile gösterilen Amper’dir. Bu birime adını veren, elektrik akımı ile manyetizma arasındaki ilişkiyi tespit ederek, elektrodinamiğin temelini oluşturan Matematik ve Fizik Profesörü Fransız André - Marie Ampère’dir.

James Chadwick

James Chadwick

Atomun parçalarından nötronu bulmasıyla tanınır.

İyi bir ilk ve orta eğitimden sonra Manchester üniversitesi fizik bölümünden 20 yaşında mezun oldu. Verilen bir burstan yararlanarak ve Geiger ile çalışmak amacıyla Almanya’ya gitti. Almanya savaşa girince bir at ahırına kapatıldı. Fakat çeşitli Alman fizikçilerinin yardımlarıyla 1919 yılında İngiltere’ye dönüp araştırmalarına başladı. Rutherford ile birlikte çeşitli elementlerin alfa parçacıklarıyla bombardımanı üzerinde çalıştı.

Michael Faraday

Michael Faraday

Fraday'ın babası Ingiltere'nin kuzeyinden 1791 başında Newington köyüne iş aramak amacıyla gelmiş bir demirci idi. Annesi Faraday'ın zorluklarla dolu çocukluk döneminde ona duygusal yönden büyük destek olmuş, sakin ve akıllı bir köylü kadındı.Babaları çoğu zaman hasta olan ve iş bulmakta zorluk çeken Faraday ve üç kardeşinin çocukluğu yarı aç yarı tok geçti. Aile Sandemancılar adlı küçük bir hıristiyan tarikatının üyesiydi.

Niels Bohr

Niels Bohr

Atomun yapısı üzerindeki çalışmaları ve atomların saçtığı ışın araştırmaları ile tanınır.
Babası fizyoloji profesörü olan Bohr, 18 yaşında Kopenhag Üniversitesi’nde fizik tahsiline başladı. İyi bir futbolcuydu. Daha iyi bir oyuncu küçük kardeşi 1908 yılının dünya ikincisi Danimarka olimpiyat takımında yer aldı.

26 yaşında doktorasını da tamamlayan Bohr, ileri eğitim bursuyla Cambridge’e gönderildi. Burada elektron kuramcısı J.J. Thomson ile ve daha sonra Manchester’de onun öğrencisi ve yine atom kuramcısı Rudherford ile çalıştı. 27 yaşında beş oğlu olduğu söylenen bir evlilik yaptı. 31 yaşında, fizik profesörü atandığı Kopenhag Üniversitesi’ne döndü.

Sir Joseph John Thomson

Sir Joseph John Thomson

Joseph John Thomson 18 aralık 1856'da Manchester varoşlarından Cheetham Hill'de doğdu. 1870'de Owens College ve 1876'da Trinity College, Cambridge' e burslu olarak girdi. 1880'de Trinity College'e akademi üyesi seçildi .Hayatı boyuncada akademi üyesi olarak kaldı. Daha sonra Lord Rayleigh'ın yerine Cambridge'e deneysel fizik profesörü oldu. 1884-1918 yılları arasında Cambridge ve Royal Institution'ın onursal profesörlüğüyle onurlandırıldı. Thomson'un ilk inceleme konusu ona 1884'de Adams ödülünü kazandıran, Treatise on the Motion of Vortex Rings adlı yapıtında bahsettiği, atomun yapısı üzerineydi. Onun, Application of Dynamics to Physics and Chemistry ve Notes on Recent Researches in Electricity and Magnetism adlı yapıtları, 1886 ve

Charles Augustin de Coulomb

Charles Augustin de Coulomb

Batı Hint adalarında dokuz yıl askeri mühendis olarak çalışan Coulomb, sağlığının bozulması üzerine Fransa'ya döndü. Fransız devrimi patlak verince Blois'da küçük bir malikhaneye çekilerek tüm zamanını bilimsel araştırmalara ayırdı. 1802 'de halk eğitimi müfettişliğine getirildi.

Ernest Rutherford

Ernest Rutherford

Babası araba tamiri ile uğraşan ve çiftçilik yapan Rutherford, ailenin on iki çocuğunun ikincisiydi. Çiftliklerinde çalışır, hemen her konuda babasına yardım ederdi; fakat okulda da başarılıydı. Hatta, Yeni Zelanda Üniversitesi’nin verdiği burslardan birini kazanıp, yüksek öğrenimini sınıf dördüncüsü olarak tamamladı. Rutherford, üniversitedeyken fiziğe duyduğu büyük ilgiyi bir de manyetik radyo dalgaları yakalayıcısı geliştirerek gösteriyordu. Buluşların günlük yaşama uygulanmalarıyla ilgilenmezdi.

Stephen Hawking

Stephen Hawking

Stephan Hawking 8 ocak 1942'de (Galileo'nun doğumundan tam 300 yıl sonra) Ingiltere Oxford'da doğdu.Ailesi kuzey Londra'da oturuyordu.Fakat II. dünya savaşı sırasında burası bebek dünyaya getirmek için çok emniyetli bir yer değildi. Bu yüzden Oxford'a taşındılar. Hawking sekiz yaşında iken, kuzey Londra'dan 20 mil uzaktaki St Albans gitti.Onbir yaşında St Albans okuluna kayıt oldu.

Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford üniversite' si kollejine devam etti.

Nicolas Copernicus

Nicolas Copernicus

Copernik modern astronominin kurucusu olarak bilinir. Polonya'da doğdu. Cracow üniversitesine gönderildi. Burada matemetik ve optik üzerine çalıştı. Italya' da amcasının zorlamasıyla akademik yaşamının geri kalan günlerini geçireceği Frauenburg katedraline rahip olarak atandı. Bu pozisyonundan dolayı gücünün doruğuna erişti. Fakat sürekli öğrenci olarak kaldı. Boş zamanlarında resim yaptı ve yunan şiirlerini latinceye çevirdi. Onun astronomiye zaten var olan merakı giderek bir numaralı ilgi alanı oldu. O araştırmalarını kendi başına ve yardım almadan yaptı. Gökyüzünü kathedralin duvarları içindeki bir kuleden gözlemledi ve bu gözlemleri teleskop'un icadına yüzlerce yıl kala çıplak gözle gerçekleştirdi. 1530'da dünyanın kendi ekseni etrafında günde bir kere , güneşin etrafında yılda bir kere döndüğünü iddia ettiği büyük çalışması De

Johannes Kepler

Johannes Kepler

Babası yoksul bir paralı asker, annesi de bir hancının kızıydı. Başlangıçtan beri bozuk olan sağlığının üç yaşında yakalandığı ve gözleriyle ellerinin zayıf kalmasına neden olan, çicek hastalığından sonra daha da kötüleşmesi nedeniyle ailesi din adamı olarak yetiştirilmesine karar verdi. Çok yoksul bir aileden gelmesine karşın üstün zekasıyla küçük yaşta dikkatleri çeken Kepler, Württemberg dükünün yardımıyla Tübingen Universite'sinde sürdürdüğü öğrenimini 1588 de bitirdi. 1591'de aynı üniversitede lisansüstü çalışmasını tamamladı. Michael Mästlin'in Tübingen'deki astronomi derslerini izleyerek Copernik sistemini benimsemesi Keplerin sonraki yaşamı açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Daha sonra başladığı ilahiyat öğreniminin son yılında iken Graz'da ki Lutherci lisede boşalan matematik öğretmenliğine atandı. Böylece ilahiyat öğrenimini bırakmış oldu. 1594'te gittiği Graz'da evrenin yapısına ilişkin araştırmalarına başladı.

FERDİNAND PORSCHE

FERDİNAND PORSCHE

Alman otomobil tasarımcısı sonraları "böcek" adı altında dünya çapında satış rekorları kıran KdF- Wagen'i (otomobil) 1935'ten itibaren üretmeye başladı. Porsche, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk spor otomobili geliştirdi.

Porsche, Maffersdorf/Bohemia'da musluk tamircisi bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Boş zamanlarında teknik ve elektrikle uğraştı. Liseyi bitirdikten sonra Viyana'ya giderek Teknik Üniversiteye dinleyici öğrenci olarak yazıldı. İlk işini elektrik motorları üreten bir işletmede buldu.

Otomobil tutkusunun farkına burada vardı. Lohner-Porsche Porsche 1900'daki Paris Fuarı'nda, kendi buluşu olan ve dingillerindeki elektrik motorlarıyla çalışan otomobili sergiledi.

ROBERT BOSCH

ROBERT BOSCH


Alman sanayici Bosch motorlu araçlar için elektrik donanımı üreten dünya çapında başta gelen firmayı küçük bir tesisatçı dükkanından başlayarak kurdu. 20. yüzyılın başında hemen hemen her otomobile takılan manyetoyu geliştirerek dünya çapında ünlendi.


Bosch Schwaebische Alb dağlarında bir köy olan Albeck'de bir çiftçi ailesinin oniki çocuğunun onbirincisi olarak dünyaya geldi. Ailesinin başlıca gelir kaynağını, arabacıların geceledikleri ve atlarını değiştirdikleri bir han oluşturuyordu.

İbn Sina

İbn Sina (980 - 1037)

Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin muhtelif alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn Sînâ (980-1037) matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları ve astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir.

Astroloji ve simyaya itibar etmemiş, Dönüşüm Kuraminın doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır. İbn Sînâ'ya göre, her element sadece kendisine özgü niteliklere sahiptir ve dolayısıyla daha değersiz metallerden altın ve gümüş gibi daha değerli metallerin elde edilmesi mümkün değildir.

FARABİ

FARABİ

Felsefenin Müslümanlar arasında tanınmasında ve benimsenmesinde büyük görevler yapmış olan Türk filozoflarının ve siyasetbilimcilerinden Fârâbî'nin, fizik konusunda dikkatleri çeken en önemli çalışması, Boşluk Üzerine adını verdiği makalesidir. Fârâbî'nin bu yapıtı incelendiğinde, diğer Aristotelesçiler gibi, boşluğu kabul etmediği anlaşılmaktadır.


Fârâbî'ye göre, eğer bir tas, içi su dolu olan bir kaba, ağzı aşağıya gelecek biçimde batırılacak olursa, tasın içine hiç su girmediği görülür; çünkü hava bir cisimdir ve kabın tamamını doldurduğundan suyun içeri girmesini engellemektedir. Buna karşılık eğer, bir şişe ağzından bir miktar hava emildikten sonra suya batırılacak olursa, suyun şişenin içinde yükseldiği görülür. Öyleyse doğada boşluk yoktur.

THOMAS EDISON

THOMAS EDISON

İnsanlık tarihinin en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison, 11 Şubat 1847’de Amerika’nın Ohio eyaletinde dünyaya geldi. Alman – İngiliz asıllı ve Hollanda göçmeni, koltukçu bir babanın ve İskoç asıllı eski bir Öğretmen olan annenin son ve yedinci çocuklarıydı. Babası’nın Milano’da işi bozulunca yedi yaşında Michigan'daki Mich Port Huron’a göç etmek zorunda kalmışlardı. Edison burada orta halli bir ailenin çocuğu olarak büyümeğe başladı ve ilköğrenimine burada başladı.

Fakat başladıktan yaklaşık üç ay sonra algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı. Bundan sonraki üç yıl boyunca özel bir öğretmen tarafından eğitildi. Son derece meraklı ve yaratıcı kişiliğe sahip bir çocuk olan Edison, 10 yaşına geldiğinde kendisini fizik ve kimya kitaplarına verdi.

Charles Darwin

Charles Darwin

Lamarck gibi türlerin değiştiğini kabul eden bir başka bilim adamı da Darwin'dir. Charles Darwin (1809-1882) Gallapagos Adaları'nda, evcil hayvanlar, özellikle güvercinler üzerinde yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarını Türlerin Kökeni adlı eserinde sunmuştur.

Evrim teorisi olarak adlandırılan bu teoriye göre, koşulların değişmesine bağlı olarak canlı ya hemen değişir ya da uzun zaman içinde değişim gösterir. Eğer canlı değişmezse, yaşam şansını kaybeder. ‚ünkü yaşam ilkesi ekonomidir; her şeyin belli bir işlevi vardır ve o işlevi en iyi şekilde yapmak zorundadır; ona uymayan canlı kaybolur.

Eğer yaşam şartları değişmişse, canlının da buna bağlı olarak değişmesi gerekir; aksi taktirde mevcut fakat işe yaramayan bazı kısımlarını ya da organlarını beslemek ve kendi gücünü korumak için kullanacağı besinini gereksiz yere sarfetmek zorunda kalır.

GALİLEO GALİLEİ

GALİLEO GALİLEİ

Adı 17. yüzyıl bilimsel devrimi ile birlikte anılan en önemli bilim adamlarından birisi olan Galileo (1564-1642), fizik, matematik ve astronomi gibi konularda çığır açan çalışmalar yapmış ve ilgisi daha çok hareket üzerinde yoğunlaşmıştı.

Bu alandaki çalışmalarının sonucunda klasik mekaniğin temellerini kurmuş, Güneş merkezli astronomi sisteminin fiziğini geliştirmiştir. Aristoteles'e göre, her hareket onu hareket ettiren bir kuvvet sonucu meydana gelirdi; cisim bu kuvvet kendisini hareket ettirdiği sürece hareket ederdi.

Galilei, günlük gözlemlere uyan bu Aristotelesçi yaklaşımı eylemsizlik prensibi ile yıkmıştır. Eylemsizlik prensibine göre, kendi haline bırakılan cisim, herhangi bir kuvvet etkisinde kalmadığı sürece, durumunu korur, yani hareket halinde ise hareketine, sükunet halinde ise sükunetine devam eder.

SIR ISSAC NEWTON

SIR ISSAC NEWTON

Newton (1642 - 1727), tarihin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biridir ve matematik, astronomi ve fizik alanlarındaki buluşları göz kamaştırıcı niteliktedir; klasik fizik onunla doruğa erişmiştir. Bilime yaptığı temel katkılar, diferansiyel ve entegral hesap, evrensel çekim kanunu ve Güneş ışığının yapısı olarak sıralanabilir. Çalışmalarını Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri (Principia) ve Optik adlı eserlerinde toplamıştır.

Newton, diferansiyel integral hesabı bulmuştur ve bu buluşu 17. yüzyılda ortaya çıkan ve çözümlenmek istenen bazı problemlerden kaynaklanmaktadır.

Anders CELSIUS(1701-1744)

Anders CELSIUS(1701-1744)

Uppsala da Doğan ve calısmalarını bu kentte gerceklestiren isveçli fizikçi ve astronom anders celsius 1730 da uppsala universitesinde astronomi profösoru oldu.

Yapımi 1740 ta tamamlanan uppsala gozlemevini kurarak yasamının son 4 yılında orada çalıstı.biri dünyanın gunese uzaklıgının hesaplamasına yarayan yeni bir yonteme öburu dünyanın biçimini saptamaya yonelik iki astronomi kitabı yazdı.dünyanın kutuplarda hafifce basık olduğunu gözem yoluyla bulan ilk bilimadamlarından biri oldu.

Celsius günümüzde kendi adını tasıyan sıcaklık olceğinin bulucusu olarak tanınır.sanigrat olarakta adlandırılan bu ölçek dünyanın her yanında özellikle bilimsel olcümlerde kullanılır.daha once kullanılan sıcaklık olceğini Danzigli bir alman fizikçi olan daniel fahrenheit 1714 te geliştirmişti.

ALBERT EINSTEIN (1879-1955)

ALBERT EINSTEIN (1879-1955)

Alman asıllı ABD'li fizikçi Albert Einstein, bütün insanlık tarihinin en büyük bilim adamlarından biridir. Çağdas fiziğin temellerini atan çalısmalarından bugün bile evreni ve evrende gözlediğimiz bütün olayları nasıl yorumlamamız gerektiğine dair yol gösterir.

Yahudi bir ailenin oğlu olan Einstein, Ulm'da doğdu ve Münih'te öğrenime başladı. Okul yıllarında matematiğe özel bir ilgi duyarak bu alanda sivrildi. 15 yaşındayken ailesi İtalya'nın Milano kentine taşınınca Einstein İsviçre'ye geçerek Zürich Teknik Üniversitesi'ne girdi. 1900 de bu üniversitenin kuramsal fizik ve matematik bölümünü bitirdi. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Bern'deki patent bürosunda çalışmaya başladı bu görevden arta kalan zamanlarda fizik çalışmalarını sürdürdü ve 1905 te fiziğin gelişmesini sağlayan bir dizi incelemeler yaptı.

Jean-Baptiste de LAMARCK(1744-1829)

Jean-Baptiste de LAMARCK(1744-1829)

Büyük fransız doğa bilimcisi lamarck,ingiliz bilim adamı charles darwin in doğduğu yıl philosophie zoologique adlı ünlü yapıtını yayımlamıstı.

bu yapıtında bazı evrim kurallarını açıklamıstır.fransa nın picardie bölgesindeki bir koyde doğan lamarck çocukluğundan beri asker olmayı düsünürken,babasının isteğine uyarak papaz olmak uzere din eğitimine basladı.ama 1760 da babasının olmesiyle orduya yazıldı ve 7 yıl savaslarında karhamanca carpıstı.sağlığı nedeniyle 1768 de ordudan ayrılmak zorunda kaldı.sonraki yıllarda pariste tıp eğitimi gorurken bir yandanda botanik alanındaincelemeler yaptı ve 1778 da fransanın doğal bitki ortusune ilişkin değerli çalısmalar yayımlayınca fransız bilimler akademisine seçildi.1788 sparis botanik bahçesinde goreve seçildi.